Türk tarihinin son darbe girişimi 15 Temmuz 2016'da yaşanmıştı. Bundan önce darbe yapanlar Amerika'nın desteğiyle ülkeyi yönetirler ve Amerika'dan gelen talimatla kararlar alırlardı. 15 Temmuz ise hem Amerika'nın hem de FETÖ'nün ortak girişimiyle başlatıldı. Amaç Türkiye'yi bölmekti. Ne var ki halk, Erdoğan'ın önderliğinde şanlı bir direniş sergiledi. Canlarını ortaya koyan yüz binler, Türkiye'nin askeri darbeler tarihini sona erdirdiler.
Darbenin elebaşları ise "vatan haini" damgasıyla ABD'nin himayesinde ömürlerinin son günlerini geçiriyorlar. Acılar unutulursa tekrarlanır. İhanetler de öyle. 15 Temmuz FETÖ ihanetini asla unutmayalım. Hain darbe girişiminin 6. yıldönümünde hayatını kaybedenlere rahmet, gazilere sağlıklı ömür diliyoruz. Vatan onlara minnettardır.
SAVAŞ POLONYA'YA SIÇRAR MI?
Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken Batı'dan Ukrayna'ya gelen silah yardımları Rusya'yı iyice kızdırdı. Rus televizyonuna konuşan bir yetkili, Ukrayna'dan sonra savaşın Polonya'ya da sıçrayabileceğini söyledi. Buna gerekçe olarak da Polonya'nın Batı'nın kışkırtmalarına çok fazla alet olduğunu hatırlattı.
Ukrayna'da istediği askeri hedefe emin adımlarla ulaşan Rusya'ya koyulan ambargolar da koyanların elinde patladı. Belli ki Ruslar hem askeri hem de ekonomik olarak kazandığı galibiyetin zafer sarhoşluğuyla konuşuyor. Savaşın Avrupa'ya doğru genişleme ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.
İNSANLIK İMTİHANDAN GEÇİYOR
Amerika'nın Virginia eyaletindeki selde 44 kişi öldü. Portekiz'deki orman yangını da yaşam alanlarına sıçradı, binlerce kişi evini terk etti. Bir yanda sel felaketleri, bir yanda yangınlar, bir yanda hayat pahalılığı, bir yanda da kıtlık ihtimalleri. İnsanlık sahiden bir imtihandan geçiyor. Bu karmaşa yüzünden siyasetçiler tüm dünyada sapır sapır dökülüyor. Kimi devriliyor, kimi öldürülüyor. Bu karmaşadan Türkiye güçlenerek çıkacaktır. Her zamankinden daha çok birlik olma zamanı.
MACRON YÖNETEMİYOR
Fransa ve İngiltere, bu ülkelerden transit olarak geçen Türk yolculara, 24 saatten fazla kalmaları halinde vize alma mecburiyeti getirdi. Hadi Fransa'yı anladık da İngiltere aramızın çok iyi olduğu müttefik bir ülke değil miydi?
Bu arada Fransa'da Ulusal Meclis'teki çoğunluğu kaybeden Cumhurbaşkanı Macron, artık ülkeyi yönetemiyor. Son olarak koronavirüsle ilgili bir yasa tasarısını meclisten geçiremeyen Macron, ülkeyi yönetmekten aciz durumda kaldı. Zaten faşizan koronavirüs yasa ve uygulamalarına da dünyanın her yerinden ciddi tepkiler gelmeye başladı.
KUVEYT'E GİTMEDEN DÜŞÜNÜN
11 bin göçmen arasında yapılan bir ankete göre yaşanması ve çalışma şartları en ağır koşullara sahip ülke Kuveyt'miş. Bu listede Yeni Zelanda ve Hong Kong da var. Yani anlayacağınız, bir ülke zengin diye oraya göç edip zengin olacağını zannedenler sömürülüyorlar. Kendi ülkesinde birinci sınıf vatandaşken başka bir ülkede üçüncü sınıf vatandaş olarak yaşamak çok zor bir şey olsa gerek. Sürekli ülkesini itibarsızlaştırıp gözü yurtdışında olanlara küçük bir hatırlatma. Hiçbir şey uzaktan göründüğü gibi değil. Ülkemizin kıymetini bilelim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz