Uluslararası ilişkilerde terörizmin etkisi ne yazık ki hiç eksik olmuyor. Şu anda biliyoruz ki Türkiye'nin vetosu yüzünden İsveç ve Finlandiya NATO'ya giremiyor.
Oysa NATO'ya girseler de çok bir şey değişmez. Çünkü NATO'ya girmelerinden en fazla rahatsız olan
Rusya'da bile bürolarıyla ve yöneticileriyle PKK var.

SAVAŞ ÇIKARMAYAN BAŞKAN
Aslında devletler arası ilişkilerde terör örgütlerinin kullanılması "kırmızı çizgi" olmalı. Ama "vekâlet savaşı" denilen şey, terörün ta kendisi. Örneğin, Amerika vekâlet savaşında dünyada en usta ülkedir. Buna rağmen Trump döneminde vekâlet savaşlarına son verilmişti. Sadece vekâlet savaşı değil, Amerika doğrudan savaştan kaçınıp bölgelerden askerlerini çekmeye başlamıştı.
Seçime girmesine rağmen savaş çıkarmayan bir başkan olarak Trump tarihe geçti.

YUNANİSTAN KIŞKIRTILIYOR
Şimdi Biden geldiği için Demokratlar yine Amerika'yı vekâlet savaşlarına soktular. Ama bu defa terör örgütlerinin yanında küçük ve orta boy devletleri de kullanmaya başladılar.
Örneğin, Yunanistan, Türkiye'ye karşı inanılmaz şekilde kışkırtılıyor. Ege adaları tamamen silahlandırılıyor. Gerçi geçmişte de bunları hiç yaşamamış değiliz. Hatta Yunanistan bir zamanlar Ankara'ya kadar geldi. Sonra da tekmeyi yiyip cehenneme kadar gitti.

TARİHTEN ÇOK DERS ALDIK
Uluslararası politikanın esası hafıza zayıflığıdır. Diplomasi, önceden yapılan yanlışların sonuçlarını hatırlamaz. Ancak biz tarihten çok ders aldık. Bu nedenle dış politikada asla büyük hata yapmayız. Hata yapanlara da acırız.


Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz