Geçmiş yıllarda Türkiye çok ilgi çekici bir deneyi yaşadı. PKK'nın kurucusu teröristbaşı Abdullah Öcalan'ı Amerika, Kenya'dan alıp Türkiye'ye verdi.
Aynı tarihte Türkiye'deki FETÖ'nün lideri Fetullah Gülen de Amerika tarafından alındı. Sonra olanları biliyoruz...
Öcalan, Türkiye'ye verilirken ABD Başkanı Clinton, ceza hukukundan idam cezasının çıkartılmasını şart koştu.
Böylece Öcalan, 1999'dan beri devlet güvencesinde yaşıyor.
Fetullah Gülen ise kendisine satın alınan Pensilvanya'daki bir çiftliğe yerleştirildi, müritleri yanına getirildi ve Amerika'daki eğitim sistemine her düzeyde girmesi mümkün kılındı.
CHP, HDP İLE AYNI ÇİZGİDE
Bu iki uygulama, Türkiye'nin en güçlü müttefiki Amerika tarafından Türkiye'ye tanınan yeni bir hayat tarzının ifadesidir.
Bu hayat tarzını şimdi PKK'ya yapılan Amerikan silahı ve para yardımlarında da görüyoruz.
Bugün Türkiye'nin benzer sorunları var. Örneğin, ana muhalefet partisi CHP, Washington'a Ankara'dan daha fazla bağlı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, PKKPYD ilişkileri dolayısıyla Amerika'ya herhangi bir söz söylediğini duymadım.
Aksine Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde HDP ile aynı çizgide duruyor ve bu mücadeleye oy verenlere neredeyse hain diyor.
YAZDIKLARIM FANTEZİ!
Bu arada Pensilvanya'daki Fetullah Gülen, CIA'nın desteğiyle sadece Türkiye'nin değil pek çok ülkenin iç güvenlik dengesini bozdu.
Acaba hâlâ orduda, adliyede, poliste var mı diye arayıp duruyoruz.
Bu arada İyi Parti adıyla bir de Fetullahçı olduğu iddia edilen yapı ortaya çıkarıldı.
Şimdi 1999'u yeniden gerçekleştirsek, mesela Kemal Kılıçdaroğlu'nu Amerika'ya versek ve orada bir çiftliğe yerleştirseler, buna karşı ceza vermeyeceğimize söz vererek Fetullah Gülen'i de alıp Ankara'ya getirsek... Bu şekilde her şey gerçek olur.
Hayallerle kendimizi avutamayız.
Amerika ile diyaloğumuz Kemal Kılıçdaroğlu vasıtasıyla daha içten devam eder.
Fetullah Gülen de Türkiye'deki seçimlerin sonucuna saygılı olur.
Çünkü Amerika'ya böyle bir söz vermiş olarak Türkiye'ye gelir.
Bu yazdıklarım fantezi. Sanki Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye verilmesi, Fetullah Gülen'in ise Amerika'ya yerleştirilmesi fantezi değildi.
Ne dersiniz?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz