Şu anda Türkiye'de bazı siyasetçiler "Siyaset yapıyoruz" diyerek "evcilik oynuyorlar". Bunların içinde bulunduğu gruba "Millet İttifakı" deniyor.
Aslında buna "ittifak" değil "itilaf" demek daha doğru olacaktır. Biz bu Arapça kelimeyi Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu işgal edilirken çok iyi öğrendik.
Aralarında uzlaşıp Türkiye'yi paylaşmak isteyen devletlere itilaf devletleri denirdi. "Uzlaşmak, anlaşmak" demektir. Türk siyasetçileri içinde de bu devletlerle işbirliği yapanlara "itilafçılar" denirdi. Hatırlayacağımız Damat Ferit Paşa bunların en önde gideniydi.
HÂLÂ YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Günümüze gelince; Türkiye'yi paylaşmak, yıkmak, zayıflatmak isteyen yabancı devletler yine var.
Bunların bazıları kendilerine "müttefik" bile diyor. Amerika'yı, Fransa'yı, Yunanistan'ı falan çok iyi biliyoruz.
Bunların Türkiye hakkındaki görüşlerini de biliyoruz. Örneğin, Amerika'ya göre Türkiye kendi bütünlüğünü korumak için terörle mücadele ederken Amerika'nın güvenliğini tehdit ediyormuş. Ve mesela Fransa, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için Libya'yla yaptığı işbirliğini tehdit olarak görüyor.
Bütün bunları biliyoruz, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye'yi temsil eden isimlerin bunlara verdikleri cevapları da biliyoruz.
Cumhur İttifakı'nın diğer üyesi Devlet Bahçeli'nin bu konuda hiçbir boşluk bırakmadığını da görüyoruz.
BU KEPAZELİK ÇOK SIKTI
Fakat Türkiye'deki "Millet İtilafı"nın sözcülerinden bu gibi konularda çıt çıkmıyor. Amerika'yı haklı buldukları, Fransa'yı sevdikleri, Yunanistan ile flört ettikleri apaçık ortada.
Bu durumda yapılan işe "siyaset" değil "itilafçılık" denmez mi? Yani Kurtuluş Savaşı'nın karanlık günlerindeki kötü aktörlerin, günümüze muhalefet olarak yeniden getirilmesi kabul edilebilir mi?
Diyoruz ki, artık bu kepazelik gerçekten can sıkmaya başladı.
Türk siyasetçisi, Türkiye'nin haklarını koruyan, Türkiye'ye karşı dil uzatanlara hadlerini bildiren kişi olmalıdır.
Ama mesela Kemal Kılıçdaroğlu'nun Biden hakkındaki, Meral Akşener'in FETÖ hakkındaki gerçek düşüncelerini bilmiyoruz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz