Havanda su dövmeyi sevenler ya da içi boş işler yapmayı meslek olarak seçenler bugünlerde Millet İttifakı'na cumhurbaşkanı adayı arıyorlar. Millet İttifakı'nı oluşturan isimler bu konuda hem kararlılar hem de kararsızlar.
Mesela, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Tek aday da olabilir, çok aday da olabilir" diyor. İYİ Parti Lideri Meral Akşener, kendine rakip olarak Tayyip Erdoğan'ı görüyor ama bunu açıkça söyleyemediği için, "Gelin hep beraber bir adayı seçelim" diyor.
Tayyip Erdoğan'dan kopup kendilerine parti kuranlar tabii ki birer aday adayı. Çünkü hiçbiri Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra seçim kazanabileceğini düşünmüyor.
Görüldüğü gibi Türk siyaseti, icraatçı, güçlü ve kararlı Cumhur İttifakı ile ne yapacağı belli olmayan kişilerin bir arada olduğu Millet İttifakı arasında sahneleniyor
BAHÇELİ YÜZLERİNE ÇARPIYOR
Cumhur İttifakı, özellikle MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kararlı tutumu sayesinde karşı tarafa fazla söz bırakmıyor. Bahçeli'nin deyimiyle "Zillet İttifakı" bu ülkenin çıkarına olan hiçbir şeyin yanında değil.
Bu gerçeğin ışığında Bahçeli, sık sık karşı tarafın yanlışlarını çok açık bir ifadeyle yüzlerine çarpıyor. Ortada fol yok yumurta yokken Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı arayıp bunun kavgasına girmesi de bu durumlardan biri.
İşin garibi, bazılarına göre Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Abdullah Öcalan olmalıymış. Bunlara göre terör sorunu da yani PKK meselesi de HDP inin eline terk edilmeliymiş.
HEDEFLER GERÇEKLEŞİYOR
Bütün bu durumlar sanırım Tayyip Erdoğan cephesinde gülümsenerek karşılanıyor. Son New York seyahati, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası çapta bir siyasetçi olduğunu yine kanıtladı. Yani Millet İttifakı'nın bulup çıkaracağı bir adayın, Tayyip Erdoğan karşısında güçlü olması pek mümkün değil.
İşte bu havada 2023 seçimlerine doğru ilerliyoruz. Gerçekleştirilmesi gereken projeler ve ulaşılması amaçlanan hedefler birer birer gerçek oluyor. 200 milyar doların üzerindeki ihracat bunlardan sadece bir tanesi.
Biz seçmenler olarak havanda su dövmeye ve içi boş işler yapmaya fazla heveslenmeyelim. Çünkü zaman çok hızlı geçiyor ve Türkiye'nin kaybedecek fazla zamanı kalmadı.