Bazı yıldönümleri, dünyadaki yerimizi daha iyi anlamamıza yardım eder.
Bunlara çok iyi bir örnek ise Malazgirt Zaferi'nin 950'nci yıldönümüdür.
Malazgirt, biz Türklerin Anadolulu olmasının yolunu açmıştır.
1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen yenilerek Anadolu'yu Türklüğe teslim etmiştir.
1071'den sonra Anadolu'nun yerleşik ırkları, bu toprakları bizden geri almak için defalarca savaştılar.
Yunanistan'ın Anadolu'yu istila etme çabasına bile tanık olmadık mı?
Ya da Kurtuluş Savaşı öncesi birileri Anadolu'yu paylaşmamış mıydı?
Bazılarına göre Türkleri, Avrupa topraklarından Asya'ya geri atmak bile önemli bir adımdı.
DÖNÜM NOKTASI
Malazgirt, biz Türklerin Anadolulu oluşumuzun yıldönümüdür.
Bu düzen, Kurtuluş Savaşı sayesinde geri dönülmez bir gerçek haline gelmiştir.
Malazgirt'in yıldönümünde gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gerekse MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin mesajları çok önemlidir.
Bahçeli, "Malazgirt'in, Büyük Taarruz'un, Dumlupınar'ın rövanşını almak, tarihi hesaplaşmaları tekraren görmek için fırsat kollayan husumet ve hıyanet cephesine karşı asla taviz verilmeyecektir. Vatan bir kez bulunmuş, asla kaybedilmeyecektir" diye konuştu.
Başta da söylediğim gibi, anavatan olarak gördüğümüz Anadolu, bize Malazgirt'in hediyesidir. Artık geri dönüş mümkün değildir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz