Dünyanın en tatsız ve en acı dökümlerini yapmak, savaşlar sırasında gerekebilir. Mesela İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların dökümünü yaparsak, 10 Mayıs'tan bu yana 41'i çocuk, 23'ü kadın 145 Filistinlinin şehit olduğunu, binin üzerinde Filistinlinin de yaralandığını söyleyebiliriz. Yıllardır icra ettiğim gazetecilik mesleğinin en acı dökümlerinden bir tanesidir bu. Yakın tarihlerde Bosna'daki Sırp katliamının veya Vietnam'daki Amerikan zulmünün dökümleri de bu tür rakamlarla anlatılırdı.
Kesinlikle cezalandırılır
Değişmeyen bir gerçek vardır. Bu tür kırımların sorumluları şu ya da bu şekilde mutlaka cezalandırılırlar. Eski çağlarda bu cezalandırma işi Allah'a da bırakılırdı. Ancak 2001'de yürürlüğe giren "Uluslararası Ceza Mahkemeleri Statüsü", bu cezalandırma işini insanlara yüklemiştir. UCM sadece kişileri yargılayabilir. Devletleri yargılama yetkisine sahip değildir. Yargılanacak kişinin taraf ülke vatandaşı olması gerekir. Taraf ülkelerin devlet sınırları içinde veya bir taraf ülke vatandaşı tarafından işlenen ve anlaşmada belirtilen suçlar UCM yetkisindedir. Taraf olmayan ülkeler de mahkemeyi belirli bir suç için yetkilendirebilir.
Bazı suçlular
Bilemiyorum, İsrail Netanyahu'nun yargılanmasını nasıl engelleyebilecek? Veya Amerika bu rezilliği mahkeme dışında tutmak için ne tür manevralar yapacak? İsterseniz bu mahkemede yargılananlardan bazılarını hatırlayalım:
Uganda (Başvuru: Aralık 2003 - Soruşturma: Temmuz 2004): Joseph Kony, Vincent Otti, Raska Lukwiya.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Başvuru: Mart 2004 - Soruşturma: Haziran 2004): Thomas Lubanga, Germain Katanga.
Orta Afrika Cumhuriyeti (Başvuru: Aralık 2004 - Soruşturma: Mayıs 2007): Jean-Pierre Bemba.
Sudan, Darfur: (Başvuru: Mart 2005 - Soruşturma: Haziran 2005): Ahmed Haroun, Ömer el-Beşir.
Görev Erdoğan'ın
Bu liste uzayıp gider. Mesela, Kaddafi de yargılanıyordu. Dileğim Netanyahu'nun da burada yargılanmasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu konuda mümkün olan her şeyi yapacağına inanıyorum.