Bu mübarek bayram gününde Netanyahu yönetiminin Filistinlilere karşı izlediği insafsız tutumunu çaresizce izleyip ızdırap çekmek ne büyük bir dramdır. Ama Filistin'de tanık olduğumuz insafsızlıklar olmasaydı, bu defa da bir türlü bitmeyen tam ve yarım kapanmalara takılıp Kovid-19 salgını karşısındaki çaresizliğimize yakınacaktık.

Kucak açtık
İsraillilerin bilmeleri gereken bir gerçek var: Biz Türkler, Yahudi düşmanı değiliz. İspanya'da Isabel ve Ferdinand, Yahudileri bu ülkeden kovduğunda, onlara biz kucak açıp sığınak verdik. Avrupa ülkeleri antisemitizmin nefret kuşağındayken, Osmanlı topraklarında onlar eşit insanlardı. Hitler soykırıma başladığında, kaçan Yahudi bilim adamlarına Türkiye kucak açtı. 1947'de Birleşmiş Milletler, İsrail ve Filistin için devlet kurma kararı verdiğinde, İsrail devletini ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye'ydi.

Akılsız oğlan
Yani Netanyahu'nun akılsız oğlu, Türkiye'ye çatmadan önce ağzını çalkalasa ve beynini yıkasa doğru dürüst konuşabilirdi. Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'nun saldırganlığının İsrail'i rehin almasını ve Filistinlilere Hitler eziyeti etmesini kınıyor. İzak Rabin, Yaser Arafat'la birlikte Oslo kararlarına imza attığı zaman Türkiye bunu desteklemişti. Sonra fanatik bir Yahudi, Rabin'i öldürünce de bunu kınamıştık. Yani Türkiye sadece Filistinlilerin değil, İsraillilerin de haksızlığa uğramasına karşıdır.

Sadık Han
Zaten dünya da doğrular ve yanlışlarla doludur. Bakın İngiltere'ye... Londra Belediye Başkanlığı'na ikinci dönem bir Müslüman yani Sadık Han seçildi. Buna karşı Fransa'da Macron da, muhalefet lideri Le Pen de fanatik İslam düşmanlarıdır. İsrail'de ise Yair Lapid, sonuçta Netanyahu'dan çok farklıdır. Biz haksızlığa, zulme, fanatik ırkçılığa karşıyız. Yahudiler haksızlığa uğrayınca onların yanında yer almıştık. Şimdi Filistinliler, Netanyahu'nun zulmü altındalar. Biz de onların yanındayız.