Bizim şarkılarımızı kendinizi vererek dinlerseniz, cevap aradığınız ve bulamadığınız pek bir soru kalmaz geride... Örneğin Sadettin Kaynak'ın Segah şarkısına bir kulak verin...
"Bir rüzgârdır gelir geçer sanmıştım
Meğer başımda esen kasırgaymış sevgilim
Gönül oyunudur izi kalmaz demiştim
Meğer içimde yanan bir volkanmış sevgilim"
Bir kasırgaymış
Şu 2020'den 2021'e aktardığımız ve bazılarına göre "salgın" kelimesiyle anlatmak mümkün olan şey, aslında zamanı ve dünyayı kasıp kavuran bir kasırga değil miymiş... Baksanıza Cumhurbaşkanı Erdoğan da sonunda "Sosyal medyaya gereğinden fazla önem vermeyin, yüz yüze görüşmeyi yeğ tutun" diyormuş. Bu arada Cumhurbaşkanı'nın WhatsApp'ı terk ettiği de haberler arasında...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Bizi esir aldılar
Ama belleklerimiz bu sosyal medyanın beyinleri kadar güçlü değil. WhatsApp'ın 2014 yılında Facebook tarafından satın alındığını ve Instagram'ın da Facebook bünyesinde bulunduğunu hatırlıyor muyuz? Oysa Netflix'te Facebook'un siyaset dünyasında yediği haltların belgeselini nefesimizi keserek izlemiştik. Facebook 2016 ABD seçimlerinde 87 milyon kullanıcının bilgisini siyasi danışmanlık şirketi "Cambridge Analytica" ile paylaşmıştı. Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg, bu skandalın ortaya çıkması üzerine ABD Kongresi'nde özür dilemek zorunda kalmıştı. Herhalde bu seçimde bu bilgiler Biden'ın ofisine aktarıldı. Çünkü artık Trump, sosyal medyanın sansür ettiği bir kişi.
Gizlimiz saklımız kalmadı
Evet... Bu bir rüzgâr değil bir kasırgaymış. Birileri tüm dünyayı esir aldılar. Gizlimiz saklımız kalmadı. Öfkelenince de yasaklıyorlar. Bakın son olarak Facebook, İran'ın İngilizce yayın yapan devlet televizyonu Press TV'nin hesabını kapattı. Facebook kararın "nihai" olduğunu, ancak "güvenlik" nedenleriyle ek bildirimde bulunmayacağını iletti.