CHP'nin Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı için "Sözde Cumhurbaşkanı" demiş. Doğal olarak herkes öfkelenmiş. Halkın oyu ile seçilen bir Cumhurbaşkanı için "Sözde" kelimesini kullanmak, doğal olarak bu kişinin demokrasiye olan inancını da sorgulatır.

Mizah üretimi
Ancak bana göre Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkan kelimelere takılıp ona kızmak anlamsızdır. Çünkü Kılıçdaroğlu kullandığı kelimelerin anlamlarının ne olduğunu bilmek konusunda yeterli değildir. O çok konuşmayı yeterli bulmakta ama bu arada bol bol mizah malzemesi üretmektedir.

Atanmışlar kuşağı
Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı olup da Cumhurbaşkanı adayı olmamak gibi ilkeli bir davranışın sahibidir Kılıçdaroğlu... Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı Cumhurbaşkanı adayı olarak öne sürdüğü isimler kazara seçilselerdi, Kılıçdaroğlu herhalde onlar hakkında da iyi şeyler söylemezdi. Çünkü o seçilmeyi değil atanmayı kutsayan bir kuşağın üyesidir. O kuşak uzun yıllar boyunca Türk demokrasisine "Vesayet" kurumunu da eklemiştir. Onlar için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ışıklarının sabaha kadar açık olması önemli değildir. Onlar sadece Genelkurmay'ın ışıklarını gözlerler.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Gaf şampiyonu
Sonuçta bunlar yürüyen merdivene tersten binerler. Mersin'i Güneydoğu'nun incisi zannederler. Yetmezmiş gibi "Gidin gezin bakalım, Güneydoğu'da nerede böyle sahil bulabilirsiniz" de derler. Atatürk'ün özdeyişini tekrarlamak isterken cümlenin yarısını unutup, takılmış plak gibi "Hattı müdafaa yoktur" diyerek dinleyenleri şaşırtırlar. Ya "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alçak" demesini nasıl yorumlamalıyız? "Ben eski maliyeciyim, mal nasıl götürülür çok iyi bilirim" der ve sonra esrar kaçakçılarından vergi alınmasını önerir.

Gülelim
Bana göre Kılıçdaroğlu'na kızılmaz sadece gülünür. Çünkü o "Sözde" kelimesinin de herhalde anlamı dışında bir anlam taşıdığını sanmıştır. Sonuçta o sözel değil FETOnal bir siyasetçidir. Kaset skandalı olmasaydı, o hâlâ Mersin kumsallarında Urfa'yı falan arayacaktı.