Demokratik siyaset ülke sorunlarına alternatif çözümler üreten bir yöntemdir. Demokratik siyaset içinde her görüş sahibi düşüncesini ve olaylara bakış açısını özgürce açıklar. Sonuçta en akılcı olan yaklaşım toplum tarafından da benimsenir.

Hedef ortada
Demokratik siyaset tarihimiz çok kısa değil... Aslında 2'nci Meşrutiyet'ten başlayan ve Cumhuriyet'te 1930'da denenip 1950'den sonra vazgeçilmez biçimde devam edilen bir demokratik siyaset deneyimimiz var. Engin devlet geleneği ile bu demokratik siyaset uygulaması birleşince, "Çağdaş Uygarlık" denilen o hedef çok yakınlaşıyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Saçma üretimi
Ancak çok acı bir olay da var gündemimizde... Buna "Saçma üretimi" de diyebiliriz. Yani ülke sorunlarına alternatif çözümler üretmek yerine saçma sapan söylemleri düşünce ürünüymüş gibi sunmak söz konusu olan... Bunlara son örnekler olarak Katar ile yapılan ve ülkeye yabancı sermaye girişini hızlandıran gelişmeleri "Ordumuz Katar'a satılıyor mu" ya da "Başka ülke kalmadı da bir tek Katar mı var" şeklindeki saçmalıkları gösterebiliriz.

Yazık oluyor
Bu saçmalıklara doğal olarak yönetimin her kademesinden cevaplar veriliyor ve tepkiler seslendiriliyor. Aslında bunlar da saçmalık yüzünden kaybedilen zamanları ve gereksiz yere tüketilen nefesleri içermektedir. Aslında muhalefet sözcüleri bu tür saçmalıklarla demokratik siyaseti bir demagoji mesleği biçiminde sunmak yerine, şu anda yaşanılan yasakçılığın yanlış taraflarını gündeme getirseler, toplumu uyarabilirlerdi.

İktidar çok uzakta
Ama gariptir ki muhalefet iktidarın getirdiği yasakları az buluyor. Bu yasakçılık yüzünden ekonomik varlıkları tükenen esnafın, sanatçıların sorunları onların ilgisini çekmiyor. Çünkü saçma üretimi ve demagoji onların hücrelerine yerleşmiş. Sonuçta da iktidar olmayı rüyalarında bile göremiyorlar.