Galiba kendimizi Amerikan başkan seçimine fazlaca kaptırdık. Başkan Trump'a uygulanan sansür, oyların dağılımındaki usulsüzlükler falan, sanki Türkiye'nin meselesiymiş gibi yaklaşıyoruz bu gibi durumlara. Bereket bu noktada hepimizi akla davet eden bir açıklama geldi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan... Şöyleydi bu açıklama:
Çavuşoğlu konuştu
"Az sayıda eyalet kaldı. Posta ile kullanılan oylar ya da elektronik ortamda kullanılan oylar sayılıyor. Bir iki gün daha alacağını görüyoruz. Sürecin demokratik ve şeffaf bir şekilde olmasını temenni ederiz. Sonuçta ABD halkının verdiği karara herkes gibi bizler de saygı duyarız. Seçimler beklendiği gibi çok çekişmeli geçiyor."
Deprem riski
Aslında bütün dikkatimizi artık depremlere ve depremlerden kaynaklanacak hasarların önlenmesine vermemiz gerekiyor. Örneğin İstanbul 7.5 büyüklüğündeki bir depreme hazırlıksız yakalanırsa 48 bin bina yıkılacak ya da ağır hasar görecekmiş. Böyle bir durumda yolların en az yüzde 30'unun kapanması öngörülüyor... İstanbul hanelerinde anlık nüfusun gece 15 milyon, gündüz 6 milyon kişi olması nedeniyle beklenen depremin gece olması halindeyse, can kaybı sayısı önemli ölçüde artabilirmiş...
Yasa işe yaramadı
Riskli yapılardan arınılmasını amaçlayan 6306 sayılı yasanın beklenen sonuçları vermediği ortadadır. Bu yasa komşulukları örselemiş, fırsatçı komşuların ağırlık kazanmalarını mümkün kılmıştır. Her bir hak sahibinin cebinden hiç para çıkmadan güvenli, yeni bir bağımsız bölüme kavuşma arzusu, dönüşümün sınırlı kalmasına sebep olmuştur.
Riskli yapılar
İBB'ye bağlı İstanbul İstatistik Ofisi'nde görevli Ekonomist ve Veri Görselleştirme Uzmanı Ertuğrul Ağlar, "Bizim İstanbul'da şu an elimizde olan verilere göre 2000- 2019 yılları arasında tam 376 bin bina yapılmış. Ama sıkıntımız burada 2000 yılı öncesinde yapılan binalarda başlıyor. Bu binalar bizim için daha büyük risk taşıyorlar çünkü eskiler ve 99 depremini de yaşamış bulunmaktalar. 1980 ve 2000 yılları arasında tam 538 bin 800 bina yapılmış İstanbul'da, bu binalar şu an hâlâ ayaktalar. Bununla birlikte 1980 öncesinde de 255 bin binamız hâlâ İstanbul'da mevcut bulunuyorlar. Bu yapılarımız, deprem için ekstra bir risk taşımakla beraber gelecek 7.5 büyüklüğündeki bir depremde, 48 bin binanın çok büyük hasar göreceğini veya yıkılacağını tahmin etmekteyiz. Sadece 48 bin binanın yıkılacağını veya ağır hasar göreceğini değil, aynı zamanda 194 bin binanın da orta ve üstü derecede hasar göreceğini tahmin ediyoruz" diye konuşmuş..