Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fransa Devlet Başkanı Macron'un İslamofobisine ilişkin olarak söylediklerine katılmamak mümkün değildir. Cumhurbaşkanının AK Parti Kayseri İl Kongresi'nde söylediklerini hatırlayalım:
Derdi ne?
"- Macron'un İslam ile Müslümanlar ile derdi nedir? Macron'un zihinsel noktada tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir?"
Erdoğan takıntısı
"- Öncelikle bir; akli noktadan kontrol. İkide bir Erdoğan'la uğraşıyorsun. Erdoğan'la uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten bir yıl sonra seçim var. Seçimde akıbetini göreceğiz. Yolunun pek uzak olduğunu zannetmiyorum. Fransa'ya bir şey kazandıramadı ki kendine bir şey kazandırsın. Bizim ilkeli tavırlarımız kesinlikle bundan sonra da aynen devam edecektir."
Müslüman Türk
"- Almanya'da bir camiye yüzlerce polisle saygısızca yapılan polis baskınının izahı olamaz. Bunun adı İslam düşmanlığı. Fransa'da Peygamber Efendimizi resmeden karikatürlerin binalara yansıması bayağılıktır, İslam düşmanlığıdır. Avrupa'daki her İslam düşmanlığının Türk düşmanlığı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Çünkü Batılı için Müslüman Türk'tür. Aynı şekilde Türk Müslüman'dır."
Bir çelişki
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fransa ve Almanya için seslendirdiği eleştirilere katılmamak mümkün değil. Ancak bir de Türkiye açısından farklı bir gerçek daha var. Örneğin Suudi Arabistan da, Birleşik Arap Emirlikleri de Müslüman devletler. Ama onların yöneticileri hem Müslüman hem de bugünkü Türkiye'nin bir nevi düşmanları. O kadar ki, Suudi Arabistan Türkiye'den gelen her şeye boykot ilan ediyor. Ya da gazeteci Kaşıkçı'yı İstanbul'daki konsolosluk binasında boğup parçalamayı mübah gördüler.
Özetle Fransa'daki İslam ve Türkiye karşıtlığı yanında, mesela Suudi Arabistan'ın Müslüman bir devlet olması neyi değiştiriyor?