Kendilerinin Atatürkçü olduklarını zanneden ve siyasete ilişkin tek hedefleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve AK Parti'yi yıpratmak olan kesimi köpürtmek çok zor değil.
Ayasofya'nın cami olması veya Diyanet İşleri Başkanı'nın konuşması bunlar için yeterli nedenlerdi. Ama daha sonra birileri "Hilafeti getirelim" diye akıl dışı öneriyi ortaya atınca, bu Atatürkçüler iyice köpürdüler.
Yeni konular
Ancak bu konular da kısa sürede etkilerini yitireceklerdir.
Bu açıdan kendilerini Atatürkçü zannedenleri köpürtmek için yeni konulara ihtiyaç duyulacaktır.
Gündemi hareketsizliğe mahkum etmemek için beyinleri çalıştırmak ve bu kesime yeni konular sunmak gerekiyor.
Başkent meselesi
Bu açıdan en etkili olabilecek önerilerden biri "İstanbul'u yeniden başkent yapalım" içerikli olabilir. Kendilerini Kemalist zannedenleri daha da öfkelendirmek için, Atatürk'ün İstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı'nda vefat ettiği de hatırlatılabilir.
Alfebe ve ötesi
Bir diğer sinir bozacak öneri İsviçre'den alınan Medeni Kanun'un lağvedilmesi ve tekrar şeriat hükümlerine dayalı Aile Hukuku'na geri dönülmesi olabilir. Ya da Latin harflerinden vazgeçilip, Arap alfabesine dönmek içerikli bir teklif de gerekli gürültüyü kopartabilir.
Ön yargılar
Kısacası aklın gereği ve gerçeğin ifadesi olan açıklamalar yapılmasının faydası yoktur. Sözünü ettiğimiz kesimin ön yargıları, ne resmi açıklamaları ne de gerçekleri kabul etmeye eğilimlidirler. Hiçbir konuyu derinine incelemeden, ön yargıları seslendirerek Atatürkçülük yaptıklarını zannetmektedirler.
CHP'nin sorunları
Bu bakımdan bunlara "Atatürk'ün partisi CHP'de kaset komplosunu kimler planladı ve Kılıçdaroğlu'nu bir anda genel başkanlığa FETÖ mü getirdi" benzeri sorular sormanın anlamı yoktur. Atatürk düşmanlığı ile bilinen eski sağ kanat milletvekillerinin şimdi CHP kadroları içinde bulunmaları da önemli değildir.
Kıt akıllılar
Kısacası bütün mesele aklı ve gerçekçiliği devreye sokmak ve kendilerini Atatürkçü zannedenlerin ürettikleri yapay gündeme kendini kaptırmaktan kaçınmaktır.
Atatürk sevgisi Türk milletinin kalplerinin derinliğinde, hiç eksilmeden sürmektedir.
Bu sevgiyi safsataya konu edenlere de, kıt akıllılar olarak bakılıyor.