Kimi okusanız ve kiminle konuşsanız, aynı konu karşınıza çıkıyor. Ana muhalefet partisi CHP'nin bazı ileri gidenlerinin darbeyi çağrıştıran söylemleri gündemde... Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2013 yılında sosyal medyadan yayınladığı mesaj da yeniden güncel oldu...

Erdoğan'ın mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan o mesajında "Eğer istikbalimize uzanan el olursa, eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa; biz o elleri kırar, o tuzakları bozarız" demişti.
Bana göre bütün bu gelişmelerdeki yanlış, CHP'nin ileri gelenlerinin sözlerinin ciddiye alınıp, onlara önem verilmesidir. Bunlara verilecek en doğru cevap, akıl doktorlarından alınacak terapi söylemleri olabilir.

Bahtsız CHP
Neticede bir siyasi partinin varlık sebebi iktidara alternatif olmak ve seçim zamanları dışında da ülke yönetimine katkıda bulunmaktır. Oysa CHP sadece lafta iktidarın alternatifidir. Hiçbir belirti CHP'nin bir seçimde iktidar olabileceğini göstermiyor. Davutoğlu'nun başbakanlığı sırasında CHP ile koalisyon kurulması projesini de Cumhurbaşkanı Erdoğan müdahale ederek suya düşürmüştü.

Ciddiye almamalıyız
CHP söz konusu çaresizliğini saçma sapan ve bazıları yalan söylemlerle unutturmaya çalışıyor. Oysa oyu CHP'den az olan MHP, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin akılcı tutumu ile ülke yönetimine ortak olmuştur... Buna karşı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hırçın tutumu ve bazılarının yalan olduğu hemen açığa çıkan söylemleri ile ülke yönetiminde sıfır etkilidir.
İşte bu ortamda iki tane CHP'linin darbeyi ima eden sözlerini ciddiye almak gerçekten çok yanlıştır. Bu tür söylemler CHP'yi zaten uzak olduğu iktidardan iyice uzaklaştırıyor. Demokratik rejimi yok sayan bu söylemler siyasete koronavirüs sokmaya çalışmakla eş anlamlı görülmelidir.
Kısacası Kılıçdaroğlu bu akılsız partililerini karantinaya sokmalı ve konuşmalarını yasaklamalıdır. Hatta gerekirse bunların ağızlarına biber sürmelidir.