Türkiye'nin dünyanın ileri ülkelerinden biri olduğunu anlamamız için, demek bir salgın hastalıkla karşılaşmamız gerekiyormuş... Düşünsenize... Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşayan Türkler meğer sahipsiz değillermiş. Tam 60 bin Türk vatandaşı bulundukları ülkelerden alınıp anavatanlarına getirildiler...
ABD ve İngiltere
Şu İngiltere'ye, Amerika'ya baksanıza... Meğer sağlık tesisleri açısından bunlar perişan durumdaymışlar... Başkan Trump ya da Başbakan Johnson, koronavirüse karşı hiçbir varlık gösteremediler. Yetmezmiş gibi Boris Johnson bir de hastanelik oldu. Sağlık araç gereçleri açısından yetersizlikleri de her gün sergileniyor.
Çaresiz değiliz
Bizde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sağlık Bakanı Koca'nın ön planda bulunduğu salgınla mücadelede, tüm devlet kurumları arasındaki eş güdüm, dünya ülkelerine örnek olacak nitelikte değil mi? Sonunda başarıya ulaşmaya da galiba az kaldı. Ama yine de yeni hastaneler inşa ediliyor. Bu yeryüzünde kimse Türkiye'nin salgın hastalıklar karşısında çaresiz bir ülke olduğunu iddia edemez.
Normal zamanlar gibi
Unutmayalım ki siyaset ortamı özellikle muhalefet açısından sanki koronavirüs salgını yokmuş gibi devam ediyordu. Muhalefet sözcüleri adeta sosyal medya saldırganları ile yarıştaydılar bu süre boyunca... Bir teşekkürün bile esirgendiği bu hizmet ortamı sanki gerçek değildi onlar için. Ama galiba hizmet edenler bunu teşekkür almak için değil, görevlerinin bilincinde oldukları için yapıyorlardı.
Adım adım
Açıklanan rakamlar salgınla mücadelede iyiye gittiğimizi gösteriyor. Ama yine de bilelim ki bir gün hiçbir şey olmamış gibi, karantinaya başladığımız günlerden devam etmemiz pek mümkün olmayacak. Herhalde normal günlere adım adım geçeceğiz. Bu geçiş döneminin de ustalıkla yönetileceğine inanıyorum. Bu inancım bugüne kadar sergilenen ustalığa dayalıdır.