Kitleler bazen yaşanılan büyük olayların yakın gelecekte kendilerine ne getireceğini göremezler. John Reed "Dünyayı sarsan 10 Gün" kitabında, 1917'deki Sovyet Devrimini anlatırken, bunu vurgular. Kadetler Kışlık Saray'a saldırırken, St. Petersburg'un diğer semtlerinde insanlar hayatlarında nelerin değişeceğini bilmeden, tiyatrolara gitmekte, alış veriş yapmaktadırlar. Ya da havana kumarhanelerinde günlerini ve gecelerini geçirenler, dağdaki Castro'nun Küba'yı nasıl değiştireceğinin farkında mıydılar?

Yalçın'ın öngörüsü
Arkadaşımız Hasan Basri Yalçın dünkü yazısında Koronavirüs günlerinin siyasete nasıl yansıyacağını yorumlarken şu öngörüyü seslendirmişti:
"Devlet bir sığınak olarak görülüyor. Bu anlamda iktidarların performansı belirleyici olacak. Süreci ve bundan sonra doğacak başka türlerdeki krizleri yönetebilen ve güven üretebilenler 'güçlü iktidar' haline gelirken, sürecin kötü yönetildiği ülkelerde siyasi çalkantıların artarak devam etmesi muhtemeldir."

OECD çok kötümser
Tabii bir de ekonominin bu koronavirüsü salgını sonrasında, alacağı şekil meselesi var gündemde... Mesela Temmuz ayında Tokyo'da yapılacak olan Olimpiyat Oyunları, bir yıl sonrasına erteleniyor... OECD Genel Sekreteri Angel Gurria'ya göre de ekonominin yaşadığı şok, bir ekonomik krizden çok daha büyük nitelikteymiş. Dünya ekonomisinin kendini toparlaması uzun yıllar alacakmış.

En büyük ekonomi
Bir de koronavirüs salgını ötesindeki dünyanın alacağı şekil var gündemde. Mesela 2050 yılında dünyanın şimdiki en büyük ekonomisi olan Amerika, 2'inci ya da 3'üncü olacakmış. Japonya 4'üncülükten 8'inciliğe, Almanya 5'incilikten 9'unculuğa düşecekmiş. Çin en büyük ekonomik güç olurken, Rusya, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler de ön sıralara gelecekmiş.

Pek farkında değiliz
Bütün bu kehanetler ya da tahminler yarının dünyasının bugünkünden farklı olacağına işaret ediyorlar. Ve bizler olayı sadece eve kapanmak ya da virüse yakalanmak şeklinde değerlendiriyoruz. Bu olayın dünyadaki ortalama büyüme hızını sıfıra yakın ölçüde düşürebileceğini, işsizlik oranlarının yüzde 20-30'a varacağını falan pek umursamıyoruz...