Beyinlerimizi işgal eden bütün sorulara cevap bulduk. Cevaplarını bulamadığımız iki soru kaldı. Şimdi harıl harıl bu cevapları aramaktayız. Televizyon açık oturumları, gazete yorumları hep bu cevapları aramaya kilitlenmiş durumda...
Birinci soru "FETÖ'nün siyasi ayağı kimdir ya da nedir?"
İkinci soru da "Türkiye'de yeni bir darbe mi tezgahlanıyor?"
FETÖ'nün siyasi ayağı hâlâ neden bir sorunun konusu olabiliyor, anlamak kolay değil... Oysa bu durumun gizlisi saklısı yok artık. FETÖ'nün siyasi ayağı da, kafası da, kolları da Amerikan derin devleti değil midir?

FETÖ ve Türkiye Cumhuriyeti
Şöyle bir düşünün... Kendinizi Amerika'daki karar vericinin yerine koyun. Bir yanda stratejik ortağınız, müttefikiniz olan 80 milyon nüfuslu Ortadoğu'nun en güçlü ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti var. Diğer yanda da "Gurbetteki din adamı" olan Fetullah Gülen... Türkiye dosyalar dolusu delille bu adamın Türkiye'de aranan bir suçlu olduğunu Amerika'ya duyurdu ve iadesini istiyor. Ancak Amerikan derin devleti, bu adamı feda edemiyor. Türkiye'deki darbe girişimlerinin faili olması bile durumu değiştirmiyor. Bu adam Amerikan kamu kaynaklarından fonlanıyor, korunuyor.

Cevap ortada
Ne dersiniz? İlk sorunun cevabı açık seçik ortada değil mi? FETÖ'nün siyasi ayağı da, kafası da Amerikan derin devleti, mesela CIA falan değil mi?

Darbe sorusu
"Türkiye'de yeni bir darbe mi tezgahlanıyor?" sorusunun cevabı ise, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildi. Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuşan Süleyman Soylu "Darbeye teşebbüs edenleri kimse kurtaramaz" dedi.

Vesayet özlemi mi?
"Acaba darbe söylentilerinin arkasında vesayet özlemleri olabilir mi" sorusunun cevabı da şöyle:
"Türkiye'nin hiçbir kurumunda vesayet talebi yok. Vesayet mirasçısı da yok. Kendi dönemlerinde Türkiye'yi vesayete bulaştırmış kişiler acaba yeniden olur mu diye bir alışkanlık, arayış içindeler."