İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul için "Kimse Sayın Cumhurbaşkanı istiyor diye kabul etmesin. Akıl ve bilim kabul ediyorsa etsin. Bu proje, 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in fethedip bize emanet ettiği tarihe ihanettir" demiş. Sözcü'nün haberine göre İmamoğlu, "Arap şirketleri arazi aldıysa aldı. Eker biçerler artık. Çünkü olmayacak o proje. Yapılmayacak" demiş.

İhanetlerin listesi
İmamoğlu'nun bu uyarıcı sözleri üzerine Fatih Sultan Mehmet'in fethedip bize emanet ettiği tarihe, başka nerelerde ihanet ettiğimiz düşündüm... Tabii Arap harflerinden Latin alfabesine geçişimiz ya da gaz lambası ve kandil yerine elektrik ampulünü seçmemiz benzeri ihanetleri açıkçası pek düşünmedim.

Köprüler ve ötesi
Ancak Fatih'in bize emanet ettiği İstanbul Boğazı'na üç tane köprü yapmamız ya da bu Boğaz'ın altından iki farklı yerde geçmemiz, resmen tarihe ihanet etmek değil midir? Bir de unutmayalım ki Fatih'in bize emanet ettiği İstanbul'un semalarında sadece güvercinler, kargalar ve martılar uçardı. Bize emanet edilen bu kentin semalarını uçak denilen kanatlı metalik cisimlere açmak ve bu kente havaalanı denilen tesisleri yapmak, ihanet değildir de nedir sanki?

Diğer adımlar
Bereket Ekrem İmamoğlu gibi tarih bilincine sahip insanlar var İstanbul'da... Onlar İstanbul'u daha önce ele geçirselerdi bu kente su sağlayan barajlar da yapılmazdı, Haliç temizlenmezdi de... Böylece Fatih'in emaneti olan İstanbul 20'nci yüzyıla da 15'inci yüzyıldaki koşullar korunarak aktarılırdı.

Caydırıcı güç
Ah keşke tarihe ihanetimiz, Kanal İstanbul'la sınırlı kalabilseydi. Şu pille gidecek yeri malı otomobil projesi de tarihe açık bir ihanet değil midir? Fatih gemileri karadan Haliç'e taşırken, otomobil mi kullandı sanki? Bereket artık İstanbul'un başında Akşemsettin'in tarih bilincine sahip bir kişi var. Bu kişinin Fatih gibi ordusu olmasa da, zaman zaman teftiş edeceği belediye zabıtalarından oluşan bir birliğinin bulunması da tarihe ihanet edenleri caydırmaya yeterlidir.