Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın kuyuya attığı taşı çıkartmak için herkes uğraşıyor. Bu konuda en ciddi yaklaşım, CHP'nin ezeli ve ebedi Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'den geldi. İnce Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen bir CHP'linin bulunmadığına inandığını söyledi.
Asıl amaç
Bir CHP'linin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp CHP liderliğine oynayacağına ilişkin Rahmi Turan çeşitlemesinin asıl amacının, Kılıçdaroğlu'na Kurultay desteği sağlamak olduğu giderek açıklık kazanıyor. Bu şekilde Kurultay delegelerinin Kılıçdaroğlu'na oy vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Bizim işimize sakın karışma" uyarısı yapacakları hesap ediliyormuş.
İşin tersi...
Acaba bir de işin tersini düşünsek nasıl olurdu? Yani mesela bazı AK Partililerin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp Erdoğan'ı devirmek üzere AK Parti liderliğine oynadıklarını neden düşünmeyelim ki? Mesela bu AK Partililerden biri daha sonra CHP'nin Konya milletvekili olan AK Parti kurucusu Abdüllatif Şener olamaz mı? Hatırlanacağı gibi Şener 2009'da "Türkiye Partisi"nin kurucusu olarak "Yeni bir siyaset tarzı inşa etmek için" yola çıktığını açıklamıştı. Daha sonra bu yeni siyaset tarzını CHP'de buldu ve bu partinin milletvekili oldu...
Gül ve Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek için yola çıkmayı tasarlayan isimlerden bir diğeri, o da Abdüllatif Şener gibi AK Parti kurucusu olan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olamaz mı? Neticede eğer İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener veto etmeseydi, Abdullah Gül Erdoğan'a karşı CHP-İYİ Parti ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olmuyor muydu? Bu birlikteliğe uzanan yolda Abdullah Gül ile Kemal Kılıçdaroğlu baş başa kim bilir neler konuşmuşlardı...
Yani bir parti liderinin rakip partiden biri ile konuşup onu rakip partinin genel başkan adayı yapma girişimi çok şaşırtıcı değildir... AK Parti kurucuları ile bu işi tezgâhlamaya çalışan siyasetçi Kemal Kılıçdaroğlu değil midir?