Türkiye'nin ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünde çok ciddi sorunlar bulunuyor.
Örneğin 2'nci Dünya Savaşı sonrasında "stratejik ortak" olarak benimsediğimiz Amerika Birleşik Devletleri ile aramızda bazıları çözümsüz olarak görülebilecek problemler türedi... Amerika'ya karşı bir denge unsuru olarak görülebilecek Türk-Rus işbirliği ise, asla problemsiz değil.
En azından bizim terör örgütü olarak nitelediğimiz oluşumlar Moskova'da temsil ediliyor. Veya bizim hâlâ yok saydığımız Esad, Rusya için Suriye'nin meşru tek temsilcisi...
13 Kasım yaklaşırken
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 13 Kasım'da yapması tasarlanan Washington ziyareti, acaba Türkiye ile Amerika arasındaki problemlerden kaç tanesine çözüm üretebilir? Mesela onların bir türlü kapatmaya niyetli olmadıkları "Halkbank Dosyası" konusunda, Başkan Trump'ın bir şey yapamayacağı adeta kesin gibidir. Bu arada eğer Temsilciler Meclisi'nde Türkiye'yi hedef alan iki tasarı Senato'da da onaylanırsa, Trump bunları veto edemeyecektir.
FETÖ ve ABD
Bütün bunların ötesinde bir de FETÖ sorunsalı var... Çünkü Amerika Birleşik Devletleri PKK/PYD terör örgütüne her çeşit desteği vermekle kalmamakta ve Fetullah Gülen adındaki terör örgütü yöneticisini Türkiye'ye iade etmemektedir. Artık bir CIA kuruluşu olduğu pek inkar edilmeyen FETÖ, Amerika himayesinde Türkiye'nin anayasal düzenini yıkmak için her çeşit eyleme girişebilmektedir.
Trump zor durumda
ABD Başkanı Donald Trump kendisini hedef alan ve hem siyasi hem de derin devlet kaynaklı girişimlerden vakit bulabilirse, Türkiye ile süregelen ilişkiler krizini çözmek için elbet çaba harcayacaktır.
Ancak bakarsınız 13 Kasım günü yaklaşırken, Trump'ın kendisini savunmaktan öteye bir başka konuya ayıracak vakti olmayabilir de...
Bu gibi durumlarla ilk kez karşılaşmıyoruz.
Ve erken bir öngörüde bulunmak yerine sabırla beklemenin en sağlıklı sonuca ulaştıracağını deneylerimizden biliyoruz.