Açıkçası Cumhurbaşkanı Erdoğan hepimizin ortak duygularına o kadar iyi tercüman oluyor ki...
Şu S-400'leri gündeme getirip "Size F-35'leri vermeyeceğiz" diyen Amerikalılar'ın ağızlarının payı bundan iyi verilebilir mi acaba?
Hatırlar mısınız? Bizim Cumhurbaşkanı'nın korumaları için Amerikan yapımı "Sig Sauer" marka tabancalardan almak istediğimizde, Amerikan Kongresi buna izin vermemişti...
Düşünün uçaktan veya füzeden söz etmiyorum.
Amerikan Kongresi tabanca satılmasına izin vermemişti.
S-400'leri aldık bile
Sonunda söz Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kalıyor işte... S-400 konusunda, "Türkiye bu sistemi alacaktır" demiyorum, "Türkiye bu sistemi almıştır!" diyor ve devam ediyor...
"-Böyle bir sistemi biz ABD'den istedik mi, istedik, verdin mi vermedin! Sayın Obama döneminden itibaren biz bu çalışmayı başlattık. Kongre müsaade etmiyormuş, biz de tabi ki başımızın çaresine bakacağız. S-400'ler uygun fiyatla olmanın yanında ortak üretime de geçebilme sözünü alarak sözleşmemizi imzaladık.
İnşallah kısa zamanda da geliyor."
Biz ortak değil miyiz?
Cumhurbaşkanı hiçbir şeyi hatırlamayan Amerikalılar'a hatırlatıyor:
"-Türkiye F-35'lerin sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağıdır. Biz Başkan Sayın Trump'la ay sonu Japonya'da bir arada olacağız, orada zaten kendileriyle ayrıca görüşmemiz var.
Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz." Ya Doğu Akdeniz'i Türkiye'ye kapatmaya çalışanlara ne demeli acaba? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki düşünceleri de bellidir:
Artık gemilerimiz var
"Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin hakkını, hukukunu, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğiz. Bu konuda tüm seçenekler masamızda olmaya devam edecektir. Şu anda hidrokarbon arama olaylarında 4 gemiye sahip olduk. Tarihimiz boyunca böyle bir şeye sahip değildik. Çalışmalarımızı Deniz Kuvvetlerimizin refakatinde, oralardaki güvenliği sağlamak suretiyle yürütüyoruz."