Bazen tanınmamak ve bir bulut arkasında kişiliğini olduğundan farklı sunmak, daha akla uygundur. Özellikle siyasetçilerin kişilikleri etrafında efsaneler üretilir ve o siyasetçi olduğundan farklı bir kişi olarak bilinir. Derken siyasetçi gerçek kişiliği ile ortaya çıkıverir. Ve patlayan bir balonun sesi duyulur.
Liderler
Gerçek kişilikleri ile bilinen kişilikleri aynı olan siyasetçilerin meslek ömürleri çok uzun olur. Onlar giderek ulusal lider kimliğine de sahip olurlar. Onları geçen yıllar yıpratmak yerine güçlendirir. Ülkelerin dönüm noktalarında onların söyledikleri dinlenilir. Ülkelerinin kalkınmasındaki katkıları kuşaklar boyu hem yaşamları hem de refahı etkiler.
Sahte liderler
Biz Türk seçmenleri olarak patlayan balonlarla ortaya çıkan sahte liderleri de gördük. Buna karşı siyasal yaşamımızı uzun yıllardır etkileyen gerçek liderlerle de tanıştık. Bunca demokratik deneyin ve bunları askıya alan askeri darbelerin sonunda Türk seçmenleri olarak ergenlik çağını çoktan aşmış olmamız gerekiyor.
Seçmen sorumluluğu
Şimdi İstanbul'da 23 Haziran'da ikinci kez yapılacak olan Belediye Başkanı seçimi, biz seçmenlerin artık olgunluk ve bilgelik çağına ulaştığımızı kanıtlamamız için bir fırsat yaratacaktır. Sadece bu seçimde aday olan Binali Yıldırım'ın ve Ekrem İmamoğlu'nun arasında doğru seçimi yapmak meselesi değildir bu... İstanbul'daki seçimi fırsat bilerek demokratik siyasetin söylemlerini köpürtenlerin tasfiye edilmeleri ve ülke için doğru olanın seçilmesi için de bir fırsattır bu.
İki isim
31 Mart seçimi öncesinde adı da kişiliği de pek bilinmeyen bir bilmece adamdı İmamoğlu... Ama artık onun huyunu da, takıntılarını da çok iyi biliyoruz. Artık o bilinmeyen adam rolünü bırakmak durumunda. Karşısında ise, İstanbul'da gerçekleştirdiği her eseri hayatımızı etkileyen Binali Yıldırım var. Onu çok iyi tanıyoruz.
Bütün bu değerlendirmelerin sonunda söyleyeceklerimiz herhalde anlaşılmıştır. Seçmenler olarak olgunluk ve bilgelik çağına ulaştığımızı, her seçimde olduğu gibi bir kez daha kanıtlamalıyız.