Siyasette bazı isimlerin başına görevlerini ya da ünvanlarını belirten sıfatlar koymak anlamsızdır. Çünkü onların yaşamlarında gerçekleştirdikleri hizmetler, o sıfatları anlamsız kılacak kadar çoktur. Binali Yıldırım da bu isimlerden birisidir. Herkesin ve mesela Ekrem İmamoğlu'nun kendisine siyasette istikbal olarak gördüğü mevkiler Binali Yıldırım için mazi değil midir?
Seçkin bir rakip
Ve kader Binali Yıldırım'ı İstanbul Belediye Başkanlığı yarışında Ekrem İmamoğlu'nun karşısına rakip olarak yerleştirdi.
Keşke mümkün olsaydı ve İmamoğlu bu durumu olgunlukla değerlendirebilseydi...
Taşkın sabırsızlıklarla tabloyu bozmasaydı.
Sonuçta Binali Yıldırım nihayet kamuoyu önüne çıkıp, herkesin aklındaki soruları cevaplarken, rakibine de bazı tavsiyeleri seslendirdi...
Murdar oldu
Binali Yıldırım'ın dünkü basın toplantısından akıllarda kalacak bazı bölümleri kayda geçirelim:
"-Sahtekârlığın son kullanma tarihi olmaz. Sahtekârlık başta yapılmışsa sonuna kadar da devam eder."
"-Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir. Murdar etin de kavurması olmaz."
Amigo başkan
"-Amigolukla başkanlık olmaz. Başkanlığı verecek olan YSK'dır.
Seçimden sonraki sürecin sonuçlanmasını sükûnetle beklenmelidir. Benim tavsiyem odur. Bunun dışında yapılacak her türlü taşkınlık, her türlü toplumsal gerginlik sürece zarar verir."
"-Biz vatandaşlarımızın verdiği oyun sandıkta iç edilmesinin önüne geçilmesini istiyoruz. Bunu da kısmen başardık. Başlangıçta 27 bin açıklanan rakamlar bugün 12 bin 200 seviyesine gerilemiştir."
Oylar aktarılmış
"-İki parti veya iki aday birbirine yakın oy aldığı halde neden aramızdaki fark benim lehime artmaktadır?
Bu sorunun cevabını bekliyorum.
Normalde yanlışlık varsa bu yanlışlık her iki aday için de aynı şekilde olması icap eder. Bu şunu gösteriyor, oylar sandıkta iç edilmiştir. Bu kadar açık. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bunlar tespit edebildiklerimiz."
Fark kapanacak
"-Bugüne kadar oyların sadece yüzde 10'u sayılabilmiştir. Biz eminiz ki bu oyların tamamı sayılabilmiş olsaydı eğer rakip aday CHP buna rıza gösterseydi mutlaka bu seçimin sonucu böyle olmayacaktı.
Bu fark kapanacak ve tersine dönecekti.
Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz."
Beklemeliyiz
"-Dolayısıyla hepimize düşen sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelere mesajlar göndermek, dış ülkelerden Türkiye'ye baskı yapmasını sağlamak, bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktadır."