Demek Kemal Kılıçdaroğlu ve takımının üyeleri "İşi sertleştirelim" diye karar verdiler. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın dün Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında ayıplı ifadelerle de dolu açıklaması, belli ki CHP'nin bundan sonraki üslubunu da belirliyor.
Ayıplı ifadeler
Oysa Türk atasözleri bu gibi durumlara ilişkin aydınlatıcı söylemlerle doludur. Örneğin "Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın" sözünü Faik Öztrak ayıplı ifadelerle dolu açıklamasını yapmadan önce hatırlasaydı doğru olmaz mıydı? Üstelik Faik Öztrak üçüncü kuşak bir siyasetçi. Yani "Devlet" kavramının önemini ve ağırlığını günlük ucuz polemiklere kurban etmenin çok yanlış olduğunu bilmesi gerekiyor.
Görmezden mi gelelim?
Sorun çok açık ortada... CHP'liler diyorlar ki... İstanbul seçimlerinde sandıklara örgütlü biçimde hile karıştırılmış olsa bile, bunu görmezden gelmemiz gerekiyor. Çünkü olan olmuştur ve işi kurcalamanın kimseye ve özellikle İmamoğlu'na bir faydası yoktur. CHP'liler bu tezlerine ağırlık vermek için Yüksek Seçim Kurulu'na her çeşit baskıyı yapmayı da denemekteler.
Yönetim kararlı
CHP'lilerin göremedikleri bir gerçek var. Şu anda Türkiye'nin yönetimi 4.5 yıl seçimsiz bir süre ile AK Parti iktidarınındır. Bazı CHP'lilerin "Yoksa kaos olur" benzeri açıklamalarını, yakın geçmişte Gezi kalkışmasını ve daha sonra 15 Temmuz darbe girişimini bastırmış olan yönetici kadrolar dikkatle izliyor. Yani demokrasimizi kazasız belasız yeni ufuklara taşımayı başarmışken, sorumsuz birilerinin sokak çağrıları yapmaları sadece akılsızlık olacaktır.
Türkiye'nin gündeminde sayısız sorun var. Bu sorunlara bir de ana muhalefetin ölçüyü kaçırması eklenmemelidir.