Bütün gelişmelerin ve düşüncelerin ötesindeki görüşüm açıktır...
Binali Yıldırım'ın Belediye Başkan adaylığı İstanbul için bir şanstır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Binali Yıldırım'ı Belediye Başkan adayı olması için ikna etmesi, bu ikilinin İstanbul'a dönük ortak vizyonunun bir yansımasıydı. Keşke yaşanılan karmaşa hiç olmasaydı ve Binali Yıldırım, açık farkla Belediye Başkanı seçilseydi.
Şimdilik kutluyorum
Ülkenizdeki rejim demokrasi olduğu zaman, sonuçta son sözü oy çoğunluğu söyler. Bu açıdan "Şimdilik" Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanı'dır. Kendisini kutlamak demokratik görevimizdir. Eğer sayımlar sonucunda Binali Yıldırım önde çıkarsa, hem mutlu olurum, hem de bir İstanbul'lu olarak yarınlara daha fazla ümitle bakarım.
HDP ve İYİ Parti inişte
Genel olarak yerel seçim sonuçlarının değerlendirilmesine gelince... Herkes İYI Parti'nin ve HDP'nin inişte olduklarını vurguluyor. HDP Güneydoğu'da inişte olmasına rağmen, İstanbul ve Ankara'daki Kürt seçmenleri etkileyerek İmamoğlu ile Yavaş'ın seçilmelerini sağladı. Bu durum da bir kenara not edilmelidir.
Erdoğan olayı
AK Parti'ye gelince... Bir partinin uzun yıllar süren iktidarı ertesinde yine seçimlerden en fazla oy alarak çıkması dünya çapında bir başarıdır. Bu yerel seçimler vesilesiyle de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tek başına bir partiden daha güçlü oy potansiyeli olduğu kanıtlanmıştır. Ve Cumhurbaşkanı'nın durmak ve dinlenmek bilmeyen enerjisi kadar, kendine yeni Türkiye'ye ulaşmak şeklinde belirlediği misyonunun da hiç unutulmaması gerektiği kesindir.
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu
Bu yerel seçimlere damgasını vuran diğer isim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir. Cumhur İttifakı'nı korumak konusundaki kararlılığı bir yanda, MHP'li adayların seçimi diğer yanda, MHP'nin başarısının yolunu açmıştır. Bu arada CHP'nin, Milliyetçi Cephe ortakları erirken yüzde 30 oy oranına ulaşmasının bir başarı olduğunu söylemeliyiz. Bu tablo Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu sallantıdan koruyabilir.
Son sözümüz bellidir. Önümüzde 4.5 yıllık seçimsiz dönem var. Ne mutlu bize!