Hollywood yıldızları hakkında dedikodu haberleri yapan bir dergide, ünlü bir aktris ile ünlü bir aktörün aralarında bir şeyler olduğunu ima eden bir haber yayınlanmış.
Ertesi gün aktör dergiye "O aktrisle aramızda sigara kâğıdı bile yok" diye yalanlama göndermiş.

Dedikodu mu?
Millet İttifakı üyeleri ve özellikle CHP ile HDP'nin aralarında bir şeyler olduğuna ilişkin dedikodular da böyle değil mi? HDP'liler bu konuda pek suskun değiller. Eline mikrofon geçiren her HDP'li ileri gelen, Batı kentlerinde CHP adaylarını kendilerinin seçtireceğini söylüyor.

Allah'ın belası
Bu iş birliği artık mizah konusu olmak üzere... Kemal Kılıçdaroğlu "PYD bize mi saldıracak" dediğinde ya da "Kim teröristlere destek veriyorsa Allah belasını versin" diye tepki gösterdiğinde nasıl gülüyorsak, HDP ile CHP'nin birlikteliklerini gündeme getirenler de bizi öyle güldürmüyor mu?

Bir hikâye
Bu duruma benzer hikâyedeki adam eşinin kendisini aldattığından kuşkulanıyormuş.
Gerçeği anlamak için bir dedektif tutmuş. Aradan bir hafta geçtikten sonra dedektif adama raporunu vermiş. Raporda adamın eşinin, söz konusu kişi ile bir otel odasına girdikleri anlatılıyormuş. Dedektif raporda,"Bu çiftin ne yaptıklarını göremedim.
Çünkü bu çift yatağa girdikten sonra ışıkları söndürdüler" diye yazmış. Adam bunu okuyunca "İşte bu şüphe beni mahvediyor" diye bağırmış.

Hangi Kürdistan
Acaba HDP'nin eş başkanlarından biri "Kürdistan'da bizimkileri, Batı'da da Millet İttifakı'nın adaylarını seçtireceğiz" dediği zaman acaba Kürdistan'la Irak'taki özerk Kürt bölgesini mi kastediyordu? İşte bu tür şüpheler bizi mahvediyor. Ancak gidiş o gidiş ki, sonunda Kemal Kılıçdaroğlu da HDP'nin eş başkanlarından biri olacak gibi görünüyor.

Ne değişir ki?
Aslında kimse Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne olacağını merak da etmiyor. O nasıl olsa yine yenilir ve yine CHP'nin başında kalır... Genel kanı bu yönde. Seçimden sonra da "Kim teröristlere destek veriyorsa Allah belasını versin" der yine.
Dinleyenler de "Acaba HDP'nin arkasındaki PKK terör örgütü müdür" diye merak ederler.