Global ölçekteki balonların birer birer nasıl patladıklarını görmüyor musunuz? Bu balonlarla bizlere taşınan ve ilke olarak sunulan ama aslında birer slogan olmaktan öteye gidemeyen büyük yalanlar da, sağa sola savruluyorlar...
Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü benzeri değerlerin anayurdu Avrupa değil miydi?
Ekonomide her işin doğru gitmesinin yolu serbest pazardan geçmiyor muydu?
Bazı balonlar
Global rekabet ülkeleri ve farklı coğrafyalardaki ekonomileri yarıştırarak, refahın yaygınlaşmasını sağlamıyor muydu?
Liberallik, ekonomide de, siyasette de kitlerin özgürlüklerini ve refahtan alacakları payları artırmıyor muydu?
Terör örgütleri, uluslararası ilişkilerin öncelikli tehditleri olarak kabul edilmiyorlar mıydı?
Hepsi yalanmış
Bunların hepsi meğer yalanmış... Avrupa için de Amerika için de ülkelerin demokrat olmaları falan hiç önemli değilmiş... Avrupa için Mısır'ın idam bağımlısı Sisi'si veya Amerika için Suudi Arabistan'ın cinayet azmettiricisi veliahdı Muhammed bin Salman, en değerli kişilermiş.
Bütün söylemlerini İŞİD'in yok edilmesine ayıran Amerikan yöneticilerinin Suriye'de bir başka terör örgütü olan PKK/PYD'yi silaha ve her çeşit desteğe layık görmelerini nasıl anlayacağız?
Global rekabet ve Serbest Pazar Ekonomisi, Amerika'nın çeşitli ülkelere uyguladığı ambargolarla nasıl sağlığını koruyabilir?
Gerçi biz Türkiye'de 28 Şubat post modern darbesi sırasında CHP Genel Başkanı olan Baykal'ın ordu için "Onlar bir sivil toplum örgütüdür" demesi ile bir balonun nasıl patladığını daha önce görmüştük.
Milliyetçilik ve merkantilizm
Patlayan balonlar ve etrafa saçılan yalanlar o kadar fazla ki... Dünkü Sabah'ta bu konuyu işleyen yazar arkadaşımız Hasan Basri Yalçın'dan alıntılar yaparak bu konuya nokta koyayım:
"Milliyetçilik ve merkantilizm yükseliyor. Evrensel kimlikler yerine yerel kimlikler güçleniyor. Devlet sahneye tekrar çıkıyor. Kimileri 20 yıl öncesinde kalabilir. Geri dönüş hayal edebilir."
Eski liberaller
"Şimdi işin ilginç tarafı düşünsel dünyanın bu gerçekliğe ayak uydurma çabası. Bazen bakıyorum zamanın en hızlı liberalleri şimdi de hızlı reel politikçilere dönüşmüş. Düşüncesine şahsiyet kazandıramamış bu tipler başkalarından kiraladıkları kavramlarla yeni dönemi de yorumlamaya çalışıyor."