Dün Deniz Baykal'ın TBMM'deki yeminini izlerken, ben de Olcay Baykal kadar duyguluydum. Sevgili Deniz Baykal'la öylesine uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var ki... Onu bir siyasetçi değil bir arkadaş olarak gördüm hep. En son geçen yaz Canan'ın doğum gününde beraber olmak için Bodrum'a gelmişti. Sonra onun hastalandığını duyduk...
Hatıralar
İnsan ömrü bazen çok kısa, bazen de bitmeyecekmiş gibi uzun görünüyor insana... Yaşam denilen o karmaşık yapıyı, hatıralar şekillendiriyor. Bunu belirli yaşı geçtikten sonra daha iyi anlıyorsunuz. Deniz Baykal'ın 1974'teki ilk bakanlığını hatırlıyorum. Maliye Bakanıydı... Günlerce ortadan yok oldu. Buluştuğumuzda "Neden ortada yoksun" diye sordum. Meğer devlete kayıtlı taşıt araçlarının dökümünü yapıyormuş. Herhalde daha sonra devletin giderlerinin taşıt araçlarından ibaret olmadığını da görmüştür.
Risk almak
Kıbrıs operasyonunun başladığı Temmuz akşamı, İsmail Cem'le birlikte Bakanlar Kurulu'na gittik. Ecevit ve Erbakan başbaşa planlar yapıyorlardı. Biz Deniz Baykal'ı yanımıza aldık, bir Çankaya tepesinden karartılmış Ankara'ya bakıyorduk benim Anadolu'mdan... Ben "Savaş kararı bir risk değil mi" dedim Deniz Baykal'a... Güldü... "Biz İsmet Paşa'yı CHP'de devirirken de risk almıştık" dedi. Daha sonra Amerikan ambargosu gelince ve Milliyetçi Cephe koalisyonları kurulunca savaş riskinin farklı boyutlarının belki farkına varılmıştı.
Kılıçdaroğlu
Yıllar sonra Kemal Kılıçdaroğlu Baykal'ı devirirken hiç risk almamıştı. Pensilvanya'nın tezgahından geçen kasetler bitiriyordu Deniz Baykal'ın işini... Bütün bunları bir kenara yazıp Deniz Baykal'ın hakkını vermek galiba daha doğru olacaktır. Mesela Tayyip Erdoğan'ın milletvekili olması için alınan seçim kararına destek vermesi unutulmamalıdır.
Tam Antalyalı
1938 Antalya doğumludur Baykal. Tam bir Antalyalıdır. Denizin, yüzmenin hakkını veren bir Antalyalıdır. Yemin edecek kadar sağlığına kavuşması onu seven herkesi mutlu etti... Uzun ve daha sağlıklı bir ömür diliyorum.