Türk siyasetinde acı gerçeklerle karşı karşıya kaldığımız günleri yaşıyoruz.
Ya da kamuoyuna gerçek olarak sunulan sanal gerçeklerle karşı karşıyayız.
Aslında sağlıklı olan bunlardan hangilerinin gerçek, hangilerinin uydurma olduklarının kesin olarak bilinmesidir. Çünkü bize sunulan olgulardan bazıları gerçekse, yasa dışılık Türk siyasetine egemen olmuştur demek mümkündür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Afyonkarahisar'daki konuşmasında seslendirdiklerini söylediklerime kanıt olarak gösteriyorum.
Cumhurbaşkanı eğer bir savcı olsaydı, bu konuşma çeşitli suçların teşhirine vasıta olacaktı...
Evet... Konuşmanın bazı bölümlerini hatırlayalım:
Somut suçlamalar
"-Ülkemize kurulan tuzağı bozmamız gerekiyor. Biz CHP gibi 3-5 fazla oy almak için Pensilvanya'daki o şarlatana, Kandil'deki terör ağalarına taşeronluk yapmıyoruz."
"-Bay Kemal'in en büyük özelliği nedir? Yalan ve iftira. Açtığım bütün davaları kazanıyorum... Kandil'deki teröristler ona talimat veriyorlar.
Niye? AK Parti'yi Cumhur İttifakını çökertmek için bunu yapacaksınız.
Bay Kemal de bunu yerine getiriyor."
Dörtlü çete
"-Yanlarında bir de adı 'iyi' olan bir parti var. Bir da yanlarında adı Saadet olan bir particik var. Bunlar dörtlü çete. Bu HDP'nin kongrelerinde bizim İstiklal Marşımız dahi okunmaz.
Bunlarla Bay Kemal, İYİ Parti, Saadet nasıl kol kola giriyorsunuz?"
"-24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi ülkemizde çok büyük bir siyasi mühendislik yapılıyor. Normalde sokakta yolları dahi kesişmeyecek partiler kapalı kapılar ardından al gülüm ver gülüm pazarlığına girişiyor."
Kol ısırmak
"-Ben Afyonkarahisarlı kardeşim teröre bulaşanlara prim vermez.
Birkaç gün önce bu ittifakın küçük ortağı terörist katiller için yürüyüş yapmak istedi. Polisimiz kararlı tavrından asla taviz vermedi." "-Bu sırada örgütün şehir kadrosundan bir milletvekili benim hanım polis kardeşimin kolunu ısırarak onu hastanelik etti. Tabii gereğini yapıyoruz yapacağız. Bu saldırı karşısında be CHP'den ne de ittifakın diğer ortaklarından tek bir eleştiri duyulmadı."
31 Mart'ın anlamı
"-Millet yerine bölücü örgütün desteği ve Pensilvanya'nın icazetiyle seçim kazanma hayali kurmak Türkiye siyaseti için utanç vericidir.
Biz ülkemizdeki muhalefetin kalitesi adına üzüntülüyüz. Bu partilere gönül vermiş vatandaşlarımız için üzüntülüyüz.
31 Mart'ı ülkemizin bu gayri milli zihniyetten kurtulma günü olarak da görüyoruz."