Sorunlarla dolu ve sıcak krizlerin kaynağı olan bir coğrafyada, ümitlerle dolu bir yeni yıla girmek üzereyiz. Komşumuz Suriye'de 10 milyona yakın insanın evlerinden göç etmek zorunda kaldığını hatırlarsak ve bu göçmenlerden 3.5 milyonunun Türkiye'de olduğunu düşünürsek, içinde bulunduğumuz coğrafyanın nitelikleri daha çarpıcı biçimde anlaşılır.
Kararlıyız
Bu zorlu coğrafyanın en istikrarlı ve güvenli ülkesi Türkiye'dir.
Irak ve Suriye'de üslenen ve müttefikimiz ABD'nin de desteklediği PKK/PYD terör örgütlerinin ülkemize yönelttikleri tehditleri etkisizleştirmek gücüne ve kararlılığına sahip bir ülkeyiz.
PKK'nın sonu geliyor
1984'teki Eruh baskını ile sahneye konulan PKK terörü, aradan geçen yıllar boyunca sayısız can ve mal kaybına sebep oldu. Güneydoğu kırsalının insanları kentlere dağıldı. Ve sonunda bu terörün kaynakları kurutulma noktasına gelmiş bulunuyor. Eğer PKK'nın adeta siyasi uzantısı konumundaki HDP'ye, ana muhalefet partisi CHP kol kanat germezse, önümüzdeki yıl, PKK'nın bu topraklardaki kökleri kurutulmuş olabilir.
Ustaca diyaloglar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsında somutlaşan AK Parti yönetiminin en büyük başarısı, bu zorlu şartları aşarken uluslararası alanda bir dengenin kurulabilmesidir. Bir yanda ABD Başkanı Donald Trump ile ve diğer yanda Rusya Federasyonu Başkanı Putin'le Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurduğu sonuca ulaşan diyaloglar, Türkiye'nin güvenliğinin güvenceleri gibidir. Sonuçta bizi en fazla düşündüren Suriye'nin kuzeyindeki ve Fırat'ın doğusundaki terör koridoru, ABD ve Rusya ile kurulan diyaloglar sayesinde etkisizleştirilme sürecine girmek üzeredir.
Putin'in mesajı
Dün Moskova'dan gelen mesajında Putin iki ülke arasındaki ilişkilere yönelik yeni planların da yapıldığını vurgularken "Moskova ve Ankara'nın ortak çabalarıyla, Suriye'de terörizmle mücadeleye ve bu ülkedeki siyasi sürece kararlı bir katkı sağlanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Özetle yeni yıla 2018'e girdiğimizden daha iyimser bir hava içinde giriyoruz.