Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ders alabilirdi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bazen PKK yandaşlarına bazen de FETÖ sempatizanlarına yakın duran görüntüler vermesi ya da 15 Temmuz darbe girişimini hafife alan demeçler vermesi siyasetin uzman izleyicilerini şaşırtmıyordur. Ne yaparsa yapsın hiçbir seçimden başarı ile çıkamayan bir siyasetçinin çaresizce davranışlarıdır bunlar.

Var olmak ya da olmamak
Bilinen Temel fıkrası vardır ya...
Temel elinde bir yılanla deniz kıyısında yürüyormuş.
"Neden elinde yılan taşıyorsun" diye soranlara "Denize düşersem diye" cevabını veriyormuş.
Siyaseti olmak ya da olmamak şeklinde algıladığı anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun üslubu ve nezaketi zorlayan söylemleri ancak "Nasıl olsa var olamayacağım, gerisi önemli değil" mantığı ile anlaşılabilir.

Erdoğan örneği
Oysa Kılıçdaroğlu'nun karşısında, her girdiği seçimden başarı ile çıkan ve davranışlarından ders alması gereken bir Tayyip Erdoğan var. Siyasetin en alt kademelerinden yola çıkıp, İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan Başbakanlığa ve nihayet Cumhurbaşkanlığı'na ulaşan Tayyip Erdoğan, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı'dır.

Zor beraberlikler
Kılıçdaroğlu, Mehmet Bekaroğlu veya Abdüllatif Şener'le CHP içinde birlikte olabiliyor. Bir kaset komplosuna kurban edilen Deniz Baykal'ın yerine geçerken, CHP'yi yıllarca taşıyan isimleri kolayca tasfiye ediyor. HDP ile veya İyi Parti ile CHP'nin varlık sebebinin taban tabana zıt olmasına rağmen, bunlarla işbirliği içinde olabiliyor.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nu da, Mansur Yavaş'ı da, kolayca benimseyebiliyor.

Halk desteği
Kemal Kılıçdaroğlu eteklerinde dolaştığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Vefa" ve "Sadakat" gibi öğelere verdiği önemin farkına varabilse, pek çok davranışını hiç yapmazdı. Erdoğan'ın arkasındaki halk desteğini Gezi kalkışmasına ve 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne karşı nasıl değerlendirdiğini inceleseydi, "Seçmen" kavramını farklı algılardı.

Cumhur İttifakı
Kılıçdaroğlu'nun son alacağı ders Erdoğan ve Bahçeli'nin Cumhur İttifakı'nı değerlendirme biçimleridir.
Hiçbir küçük hesaba dayalı olmayan bu dayanışmanın hedefi, Erdoğan'ın söylemi ile "Birbirimizle geleceğe olan yürüyüşteki hassasiyetlerimiz"dir.
Bu açıdan mesela Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ile birlikte gerçekten geleceğe hassasiyetle veya haysiyetle yürüyecek midir?
Kılıçdaroğlu geçmişte alamadığı dersleri bundan sonra nasıl alabilecektir ki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA