Yeni dünya eskisinden çarpıcı ölçüde farklılıklar gösteriyor. Fransa'yı karıştıran Sarı Yelekliler kalkışması ve bunun sonucuna baktığınız zaman, bu farklılıkları kolayca görebilirsiniz.
İdeolojik arayışlar
Eski dünyanın Fransa'sı, ideolojik farklılıkların kitleleri sokağa döktüğü bir ülkeydi.
Bunu 19'uncu yüzyılın "Paris Komünü"nde de, 1968'in Öğrenci Ayaklanmasında da görürdünüz.
Söz konusu olaylar bazen Marksist öğretinin, bazen de Cohn Bendit'in seslendirdiği gençlik nihilizmin rüzgârlarını estirirlerdi.
Otomobil
Son Sarı Yelekliler Kalkışması ise, güncel bir gerçeği yansıttı dünyaya... L'Humanite'ye konuşan sosyolog Benoit Coquard, "Sarı Yelekliler aynı dünya görüşünü ve aynı hayat tarzını paylaşıyorlar. Onların günlük yaşamlarının merkezinde otomobil var" diyor.
Zamlar donduruldu
Gerçekten de çok farklı kesimlerden ve sınıflardan gelen ve hatta aynı kentlerden olmayan Sarı Yeleklilerin kalkışmalarının nedeni, akaryakıta gelen zamlar ve vergilerdi. Onlar ne üniversitelerde reform istiyorlardı ne de ülkedeki siyasal sistemin donukluğuna tepki gösteriyorlardı.
Petrole ve vergilere çok para ödemekten yakınıyorlardı.
Sonuçta da Fransız Hükümeti bütün akaryakıttaki fiyat artışlarını ve vergi zamlarını altı ay dondurarak Sarı Yeleklilere teslim oldu...
Gezi'nin sosyolojisi
Dünya olaylarını izlerken bunlardan kendi ülkenize dönük çıkarsamalar yapmak herhalde doğru olacaktır. Fransa'daki Sarı Yelekliler kalkışmasının benzerini biz Gezi kalkışmasının ilk bölümünde yaşamamış mıydık? Teröristlerin ve aşırı akımlara mensup eylemcilerin henüz Gezi kalkışmasına bulaşmadıkları dönemde sokağa çıkanlar, orta sınıf kentliler değil miydi? Bunların kafalarında ne 3'üncü Köprü'ye hayır demek, ne de yeni havalimanına karşı olmak vardı.
Bunların tam olarak ne istedikleri ise anlaşılamadı.
Çünkü Gezi'yi teröristler ele geçirmişlerdi.
Bizde de otomobil sayısının 20 milyonu geçtiğini unutmayalım.