Buenos Aires'deki G-20 Zirvesinden gelen görüntüler arasında en asap bozucu olanlar, Suudi Arabistan'ın şaibeli veliahdı Muhammed bin Selman'ın arsız gülüşü ile görüntülendikleriydi. Selman'ın oğlu, sanki adamları onun verdiği emirle Kaşıkçı'yı İstanbul'daki Suudi Arabistan konsolosluğunda boğazlayıp parçalamamışlar gibi, sırıta sırıta poz veriyordu.
İlkesizlik göstergesi
Bu arada Putin'in Muhammed bin Selman'a gösterdiği muhabbet de, uluslararası ilişkilerdeki ilkesizliğin bir göstergesi gibiydi. Putin sırf Amerika'ya nispet etmek için, Muhammed bin Selman'la sanki 40 yıllık dostmuş gibi içten gülücüklerle onu selamlıyordu. Putin'in Muhammed bin Selman'la sıcak selamlaşmasını izlerken, "Acaba Putin sadece Amerika'ya nispet olsun diye mi Türkiye'ye böyle sevgi gösteriyor" diye düşünmedim değil...
Trump'ın da içi gidiyor
Tabii bu arada Trump'ın da bin Selman'la kucaklaşmamak için kendini zor tuttuğu gözden kaçmıyordu. Belli ki Suudilerin Rusya ve Çin'e petrol milyarlarını akıtmaları ihtimalinden duyduğu endişe ile, bir cinayetin azmettiricisi konumundaki veliahda Amerikan Kongresi'nin gösterdiği tepki arasında kalmıştı Trump...
İnsanlık değerleri
Kısacası uluslararası ilişkilerde yüksek insanlık değerlerine pek yer olmadığı, G-20 Zirvesi'ne Muhammed bin Selman'ın hiç çekinmeden katılması ve her fırsatta arsız arsız gülmesi ile bir kez daha kanıtlanmıştır. Bu şekilde İsrail'in toplama kampına dönüştürdüğü Gazze'deki Filistinlilere, Arap dünyasının neden hiç ilgi göstermediğini anlamak da kolaylaşmaktadır. Ya da Mısır'da halkın seçtiği Mursi'yi zindana atan Sisi'ye, Batılıların da, Rusya'nın da neden ilgi gösterdiklerine şaşırmamak gerekmektedir.
Biz farklı olalım
Biz Türkiye olarak ilkeli ve kararlı çizgimizi aksatmamalıyız. İçinde bulunduğumuz ortam ne kadar ilkesiz ve insafsız olsa da, biz yine de farklı davranabiliriz. Kendilerini bizim müttefiklerimiz olarak sunanların oyunlarını ancak bu şekilde açığa çıkartabiliriz.
Kısacası biz onlar gibi olmayalım.