Yarın yani 25 Eylül Salı günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda önce Cumhurbaşkanı Erdoğan sonra da ABD Başkanı Donald Trump konuşacak.
Önce Suriye
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genel Kurul'a hitaben neler söyleyeceğini biliyoruz.
Yola çıkmadan önce şu açıklamayı yapmıştı:
"- Konuşmamda insani krizlere dikkat çekerek, vicdanları derinden yaralayan bu sorunlara çözüm bulunması için çağrıda bulunacağım. Tabii bu noktada özellikle Suriye'deki gelişmelere dikkat çekeceğiz. Suriye krizinin üzerinden 7 yılı aşkın bir süre geçti ancak hiçbir ülke Türkiye kadar büyük bir sorumluluk almadı, elini taşın altına koymadı, bizim kadar da bedel ödemedi."
Uçuk konuşmacı
Burada herkesin merak ettiği şey Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitaben ne gibi uçuk düşünceleri seslendireceğidir. Hatırlanacağı gibi daha sonra enseye tokat yakınlık sergilediği Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un için, geçen yılki konuşmasında "Roket adam" demişti.
Yok sayıyor
Trump'ın BM'yi hiçe sayan davranışlarından sadece biri, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması değil midir? Aynı şekilde İran'la yapılan nükleer silahlardan arınma anlaşmasını yok sayıp, bu ülkeye yaptırımları başlatması da, Güvenlik Konseyi tarafından yerilmişti...
Güvenlik Konseyi'nde
Bu arada BM'nin UNESCO gibi kuruluşlarından ve BM Göçmen ve Mülteci Anlaşmasından "İsrail karşıtı tutum" gerekçesi ile ABD'yi çıkartan ve Birleşmiş Milletler'e ABD'nin yaptığı maddi katkıyı da azaltan Trump, ertesi gün yani 26 Eylül Çarşamba günü de Güvenlik Konseyi'ne başkanlık edecek.
Görüşme yok
Herkesin her şey ve bu arada ABD'ye de başkan olabileceğini kanıtlayan Donald Trump'ın, aynı çatı altında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bu defa görüşmesi pek beklenmiyor.
Çünkü Trump için evangelist ajan papaz Brunson'ın durumu, Türk-Amerika ilişkilerinin sağlığından daha önemli.
Bu gibi durumlarda zaten halk arasında "Şeytan görsün onun yüzünü" denilmez mi?