Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Gazeteci ile dostluk bir numara dar ayakkabı giymek gibidir

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Adam seçimi kazandı" diye gönderdiği mesajı haberleştirdiği için arkadaşımız İsmail Küçükkaya'ya sitem etmesinin yankıları hâlâ sürüyor. Oysa gazetecilerle siyasetçilerin dost olmaları mümkündür. Bütün mesele "Güven" öğesine karşılıklı olarak tarafların özen göstermelerine bağlıdır.

Gazeteci ile dostluk
Bir seçim sonucunun adaylardan biri tarafından resmi sonuçlar açıklanmadan kabul edilmesi haber değeri taşır. Bunun gazeteciye güvenip güvenmemekle ilgisi yoktur. Ama bazı konular, haber değeri taşısalar da gazeteci-siyasetçi dostluğunun güven öğesi kapsamına girdikleri için haberleştirilmezler. Bu kuralın dışında kalan dostlukları sevgili arkadaşım Hasan Pulur "Gazeteci ile dostluk bir numara dar ayakkabı giymek gibidir. Arkadan vurur" şeklinde tanımlamıştı.

Gazeteci olmak
Yıllar boyu bir gazeteci olarak siyasetçilerle bazen arkadaşlığa dayanan dostluklar kurdum. Meslek hayatımın ilk yıllarında "Güven" öğesini abarttığım da oldu. Cumhuriyet gazetesindeki ilk yıllarımda babamın da arkadaşı olan dönemin Başbakanı Suat Hayri Ürgüplü ile özel bir sohbet fırsatım olmuştu... Ürgüplü bu sohbette önemli şeyler söyledi bana. Gazeteye geldiğimde Genel Yayın Müdürü Ecvet Güresin'in yanına gittim. "Çok önemli şeyler öğrendim ama yazarsak hükümete zarar veririz" dedim. Ecvet Bey kızdı ve "Sen gazeteci misin, yoksa devlet adamı mısın bir karar ver" diye azarladı beni.

Güven öğesi
Dost ilişkiler kurduğum siyasetçilerin o dönemlerde bana anlattıkları güven öğesine dayalı şeyleri asla haberleştirmedim. Ama gerçekten haber değeri taşıyan bilgileri de hiç atlamadım. Mesela Özal'ın ANAP'ı seçimi kazanmasına rağmen Evren ona başbakanlık görevini bir türlü vermiyordu. Hatta demokrasiye yine ara verileceği söylentisi başlamıştı. Evren'in Özal'ı davet edeceği tarihi önceden öğrenip hem Milliyet'te manşeti yapmış hem de Özal'a müjdeyi vermiştim...

Bir Demirel anısı
Bu yıllar boyunca siyasetçilerle aramızda dostluğa dayalı gülünç diyaloglar da oldu. Mesela 1974'te Başbakan Ecevit "Kıbrıs Fatihi" unvanını benimsediği için, ana muhalefet lideri Süleyman Demirel'in morali çok bozuktu. TRT'nin Haber Dairesi'ni yönettiğim için, bu durumdan ötürü beni de suçluyorlardı. Bir gün Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde ziyaret edip kendisinin Ecevit'le TRT ekranlarında açık oturum yapması gerektiğini söyledim.
Demirel TRT'nin kendisine karşı taraflı davrandığını ve TRT kameramanlarının kendisini kilolu gösterdiklerini ileri sürdü.

Hoş seda
Demirel'e "Sorun kameralarda değil sizin kilolarınızda. Rejim yapmalısınız" deyince kızdı bana "Biz burada demokratik rejimi konuşuyoruz, sen zayıflama rejiminden söz ediyorsun" dedi. O sırada odada bulunan rahmetli Nuri Bayar beni tutmuş ve "Barlas haklı, kilo vermelisiniz Sayın Başbakanım" demişti.
Özetle Muharrem İnce, İsmail Küçükkaya ile dostluğunu sürdürmelidir. Çünkü kubbede baki kalan hep hoş seda oluyor. Ayrıca Küçükkaya ile dostluk Kılıçdaroğlu ile dostluktan daha az risklidir

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA