Dünyanın bugüne kadar tanık olduğu en anlaşılmaz ve en beklenmedik davranışların sahnesi günümüzde Washington'daki Beyaz Saray'dır. Bu sahnenin baş aktörü olan Donald Trump'ın ne gün barış meleği ve ne gün kötü adam rolü oynayacağını kimse tahmin edememektedir. İşin en garip yanı da, Trump dün hem melek hem de kötü adam rolünü aynı anda oynamıştır.
Nereden nereye
Trump ağıza alınmayacak ifadelerle bu ülkenin liderini küçümsediği ve bu ülkenin insanlarını açlığa mahkûm etmek için en katı ambargoları uyguladığı Kuzey Kore'ye, barış çağrısı yapmıştır. Sonuçta Trump ile Kim Jong-un mayısta buluşacaklardır.
Ekonomik savaş
Trump aynı gün Avrupa Birliği'ne üye müttefiklerinin, Japonya'nın ve özellikle Çin'in ekonomik açıdan Amerika'yı istismar ettikleri gerekçesi ile çeliğe ve alüminyuma ekstra gümrük vergileri koyarak bu ülkelere ekonomik savaş ilan etmiştir.
Savaştan barışa
Trump'ın birbirini tutmayan davranışlarının sonuçlarını zaman belirleyecek... Mesela Kuzey Kore ile geçmişte de diyaloga girilmişti. Ancak bu ülkenin askeri açıdan ve özellikle nükleer silahlanma bakımından gerçekleştirdiği aşamaları kimse durduramamıştı. Son dönemde Trump Kuzey Kore'ye saldırılabileceğini ima eden açıklamalar yapmış ve ABD'nin Pasifik filosunu Kore yarımadasını çevreleyen denizlere yığmıştı. Ama Kuzey Kore'nin arkasında da Çin ve Rusya'nın bulunması gerçeği vardı. Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in'in girişimleri ile gerçekleşecek olan Trump-Kim Jong-un buluşmasından bakalım ne çıkacak?
Tutarsızlık örnekleri
Ne var ki Trump'ın ABD'nin ithalatını kısıtlamaya dönük olarak aldığı ekstra gümrük vergilerine dönük kararı, gerçekten bir ekonomik savaş başlatacak niteliktedir. Gerek AB'den gerekse Japonya'dan yapılan açıklamalar bu ekonomik savaşın ön işaretleri niteliğindedir.
Şu anda tutarsızlığın zirvesinde bulunan ABD'nin yönetimi, bu tutarsızlığı Türkiye ile mevcut ilişkilerine de yansıtıyor. Bir yanda PKK/YPG'ye verilen destek, bir yanda FETÖ'ye kucak açılması bir ittifakın ortaklığına yakışmayan tutarsız davranışlar değil midir?