Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

“Afrin operasyonu” konusunda Kılıçdaroğlu’nun endişeleri varmış...

Devam eden ve kamuoyunda büyük yansımalar gösteren Afrin Operasyonu konusunda, siyasetçilerin Silahlı Kuvvetler'i destekleyen ve milliyetçi duygulara hitap eden konuşmalarını dinlemekteyiz.
Ama ilk defa bir Türk siyasetçi bu operasyonun aşamaları konusunda endişelerini seslendirdi ve Batılı ülkelerin seslendirdiği uyarılarla aynı paralelde konuştu.

Gazetecilerle sohbet
Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya, Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi ve Milliyet'ten Serpil Çevikcan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile kısa bir sohbet yapmışlar. Bu sohbette Kılıçdaroğlu "Türkiye'nin güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli ama ben Afrin'e girilmesini asla doğru bulmuyorum" demiş.

Bilgi verilmemiş
Kılıçdaroğlu'nun bu konuda söylediklerinin tamamına bakmadan önce, Hükümet'in ve Genelkurmay'ın Ana Muhalefet liderini Afrin operasyonu konusunda neden yeterli biçimde bilgilendirmediklerini sorgulamamız gerekiyor. Operasyonun bir işgal hareketi olmadığını ABD'ye, Fransa'ya ve hatta Papa'ya anlattığımız kadar demek ki Kılıçdaroğlu'na anlatamamışız.

Kente girilmemeli
Muharrem Sarıkaya, Kılıçdaroğlu'nun "Afrin operasyonu" konusunda söylediklerini şöyle özetlemiş:
"Türkiye, güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli. Ama ben Afrin içine girilmesini asla doğru bulmuyorum. Çünkü bir kenti ele geçirmek gibi bir düşünce olmamalı.
Yani biz niçin Afrin'e girdik, terör örgütü Türkiye'nin sınırlarında konuşlanmasın diye."

Daha fazla şehit veririz
Kılıçdaroğlu örnek olarak El Bab'a kadar gidip duran Fırat Operasyonu'nu gösterdikten sonra "Daha derinlere inmenin hiçbir mantığı yok, hiç gerek de yok ona" deyip devam etmiş:
"Daha fazla şehit veririz, yazık günahtır.
Türkiye'nin güvenliğini nereye kadar sağladık, işte efendim 10-20 km neyse oturulur buna karar verilir; denir ki 'Şuraya kadar biz terörü temizledik bu artık güvenli bir bölgedir, buraya Suriyeliler de yerleşebilir, destek de yapılabilir, ev de yapılabilir.' Ama daha derinlere inmek Türkiye açısından ciddi bir sorun."

Sınır güvenliği kadar
Serpil Çevikcan'ın yazdığına göre Kılıçdaroğlu, bu düşüncesinin Kobani ve Cizire gibi PYD'nin elinde bulunan sınırdaki yerleşimler için de geçerli olup olmadığı konusunda şöyle konuşmuş:
"Sınır güvenliği sorunu neresi için geçerliyse, hepsi için geçerli olmalı.
Onu da en iyi bilen devleti yönetenlerdir.
Şurada sınır güvenliği sorunumuz var deniyorsa yine Suriye'deki ana aktörlere bilgi verilerek, görüşme uyumu da sağlanarak, Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır.
Türkiye kendi güvenliğini sağlayacak yere kadar gitmeli. Ondan sonrası doğru olmaz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA