ABD ne zaman kendini kaybetti ve dünyadaki tek ülkeymiş gibi davranmaya başladı? Ya da, ABD stratejik ortağı ve müttefiki Türkiye'nin güvenliğini ne zaman önemsemez oldu? Bu sorulara cevap ararken, Afrin operasyonunda teröristlerin bize karşı kullandıkları silahların ABD'den geldiğini de unutmayalım... TBMM'nin Mart Tezkeresini reddetmesinin, Pentagon'la bizim Genelkurmay arasındaki ilişkileri kopardığını da hep hesaba alalım...
Unilateralizm
Irak öncesinde ABD müttefiklerine danışır, konuları Birleşmiş Milletler'e taşır ve sonra karar alırdı. ABD Irak'ı işgal ettikten sonra, kural dinlemez saldırgan bir ülkeye dönüştü. Irak sonrasında önce karar alıyor, sonra da müttefiklerine danışıyor. BM ise hesaba bile almıyor. Kudüs dolayısıyla bir de "Lehte oy vermezsen yardımı keseriz" içerikli şantaj uygulaması da gündeme girdi. Bu tablonun adı ise "Unilateralizm."
Hepsini anlattık
Bugün Amerika'nın PKK'ya verdiği desteğin Türkiye'yi ne ölçüde olumsuz etkileyeceğini, bundan 10 yıl önce 2007'nin Kasımında Washington'u ziyaret eden ve dönemin Başkanı George W Bush ile görüşen, o zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan çok açık anlatmıştı... "Verimli ve olumlu bir görüşme" yaptığını söyleyen Erdoğan Başkan Bush'a beş konuda Türkiye'nin taleplerini ilettiğini anlatmıştı.
Değişen bir şey yok
Bu beş talep şu maddelerden oluşuyordu:
PKK'nın lider kadrosuna ilişkin hedefler.
Bölücü örgütün kamplarının dağıtılması.
ABD'nin PKK'ya lojistik desteğinin kesilmesi.
Kuzey Irak'taki örtülü siyasetlere izin verilmemesi.
İstihbarat paylaşımı için bir iletişim ağının oluşturulması.
Hem PKK hem de FETÖ
Aradan geçen yıllar içinde ABD Bush'tan sonra iki başkan daha gördü. Ancak bu ülkenin yönetiminde başkanların geçici olduğu ve asıl yönetimin derin devletin bürokrasisinin, CIA'nın, FBI'nın, Pentagon'un elinde olduğu da iyice anlaşıldı. Obama da, Trump da Erdoğan'la görüşmelerinde Bush gibi konuştular. PKK'nın ABD için de bir terörist örgüt olduğunu kabullendiler. Ve şimdi Afrin'de PKK bizi Amerikan silahları ile vuruyor. Ve FETÖ hâlâ ABD'nin himayesi altında Türkiye'deki eylemlerini planlıyor.
"Ben kendimi düşmanlarıma karşı korurum. Ancak asıl tehdit dostlarımdan geliyor." Türkiye'nin şu andaki konumunu en iyi anlatacak söylem bu değil midir?