Seçilip iktidar olanlara nefrete varan ölçülerde sinirlenmenin tek ortak paydası "Laiklik" olamaz.
Menderes'e, Demirel'e, Özal'a sinirlenenler, aynı şekilde Ecevit'e de sinirlenmiyorlar mıydı? Bunlar bugün de aynı şiddetle Erdoğan'a sinirleniyorlarsa, bu "Nefret koalisyonu"na "Ana muhalefet" mi diyeceğiz?
Marjinalleşme
Aslında kendi tarihimizi ve toplumumuzu tam olarak galiba tahlil edemedik. "Ana görüş"ün merkeziyetçi ve ideolojik devlet tarafından oluşturulduğu dönemlerde, bu çerçevenin dışında kalan her eğilim, her toplum kesimi ve her kişi ya "Marjinal" ya da "Tehlikeli" olarak görülürdü. Oysa yaşanan çağı doğru algılayamadığı için devletin kendisi marjinalleşmekteydi.
Emperyalizme geçiş
Fransız İhtilali ertesinde milliyetçilik yükselen değer haline gelirken eski Avrupa imparatorlukları da "Emperyalizm" dönemine geçmekteydiler.
Osmanlı İmparatorluğu ise çok dilli, çok dinli, çok uluslu eski model imparatorluğu, milliyetçiliğin yükselen değer olduğu dönemde korumanın imkânsızlığını anlayamadı ve "Hasta Adam" konumuna düştü.
"Modernleşme" sadece ordunun ıslahatı veya teknolojinin adaptasyonu zannedildi.
Dünün ilericileri
Osmanlı'nın 2'nci Meşrutiyet'indeki ve Cumhuriyet'in 1946 sonrasındaki çok seslilik sayesinde dünün marjinalleri bugünün temel eğilimlerinin mimarları oldular. Ama toplumların gelişme süreci birkaç kuşakta nihai noktaya ulaşamıyor.
Bugünün Türkiye'sinde de benzer durumlar var. Bunlara bir örnek düne kadar modernleşmenin, demokratlaşmanın, Batılılığın, dünyaya açılmanın sözcüsü olarak algılanan ana görüş medyasının, sıradanlaşmasıdır. Anti-demokrat, içe dönmeyi savunan ve hatta militarist eğilimlerin, bu medya tarafından "Çağdaşlık" biçiminde sunulduğunu görmüyor muyuz? Dünün ilericilerinin bugünün gericileri konumuna düşmeleri, acıklı değil mi?
Yeni dönem marjinalleri
Amerikan İmparatorluğu'nun zirveden düştüğü, Rusya ve Çin'in yeni güç merkezlerini oluşturduğu, Ortadoğu'nun en yoğun biçimde vekalet savaşlarına sahne kılındığı bir dönemdeyiz. Bir stratejik ittifaktan çok boyutlu yeni ittifaklara geçmeye ve bu arada bütünlüğünü ve istikrarını korumaya çalışan Türkiye'nin ana muhalefeti de, iktidar kadar üretken ve çalışkan olmalıdır. Nefret ve öfke yeni dönemin marjinallerinin hâkim vasfıdır şimdi.