Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

İsrail 21’inci yüzyılı da 20’nci yüzyıla benzeteceğini zannediyor

Trump'ın Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğunu kabul eden kararına güvenerek İsrail'in Ortadoğu'nun tüm halklarına karşı adeta savaş ilan etmesi aslında trajikomik bir durumdur.
Sözde akıllı siyasetçilerin ağırlıkta olduğu İsrail demokrasisinin, dış dünyayı algılamasında çok temelli bir hata olduğunun kanıtıdır.
Bu durumun daha önce Saddam Irak'ında görüldüğünü yıllar önce yazmış ve şöyle demiştim:

Saddam sendromu
Uluslararası ilişkileri değerlendirirken "Saddam Sendromu"na düşülebilir.
"Saddam Sendromu"nun başlıca belirtisi anakronik düşünmek ve anakronik davranmaktır...
Daha açık deyişle yaşanan zamanın yeni gerçeklerini görmemek, eski saatle zamanı anlamaya çalışmak ve "Değişim"in farkına varmamaktır. Saddam ABD-Sovyet dehşet dengesini Ortadoğu denkleminde kendince kullanarak sol görünümlü Baas faşizmini Irak'ta yerleştirmişti.

Sonunda bitirildi
1980'lerde ülkesini Humeyni İran'ı ile savaşa sokarak, hem ABD'nin desteğini aldı, hem de dağılma dönemine girmiş olan Sovyetler'den olumsuz bir işaret almadı. Savaş sonrasında Kuveyt'i işgal ederken, eski denklemin devam ettiğini var sayıyordu. Ama Sovyetler çöküp dağılmıştı. ABD için de petrol üreticisi Arap ülkelerinin güvenliği, İran'a karşı Saddam'ın desteğinden daha önemli hale gelmişti. Yeni zamanı eski koşullara dayanarak değerlendirdiği için Saddam bitirildi.

İsrail Iraklaşma yolunda
İsrail'in bugünkü yönetim kadrolarının Saddam gibi davrandığını kolayca söyleyebiliriz.
Onlar hâlâ Ortadoğu'nun ABD-Sovyet dengesine dayalı bir yapı içinde bulunduğunu var sayıyorlar.
Ayrıca ne yaparlarsa yapsınlar 21'inci yüzyıl dünyasını da "Holokost"un hayaleti ile nötralize edebileceklerini düşünüyorlar.
Gazze'nin bir "Toplama kampı"na dönüştürülmesinin ayıbını, "Ama Hitler de Yahudilere böyle yapmıştı" gerekçesi ile örtmeyi hüner sanıyorlar. İran'ın muhayyel atom bombasını "Saldırı silahı" olarak sunuyorlar.

Aklın yolu
Dilerim İsrail siyaseti de saatini yaşanan zamana göre ayarlar. İsrail seçmenleri bu ülkeyi Iraklaştırma yolundaki kadroları tasfiye eder.
Zaten Trump ABD için "Taşınamaz yük" olmak konumuna hızla giderken bir de İsrail'in de ek bir taşınmaz yük olmasının anlamını dilerim bu ülkenin akıllı siyasetçileri görür. Kısacası İsrailli yöneticilerin biraz akılları ve hesapları olsaydı, Trump'a güvenip hem komşuları hem de tüm dünya ile böylesine zıtlaşmazlardı. Hem Papa'nın hem de Avrupa Birliği'nin Kudüs kararına karşı olmalarını değerlendiremeyen Netanyahu'ya, aklın yoluna girmesini öneririz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA