Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

CHP’nin algı operasyonlarına katkısını anlamak çok zor

Her şeyi anlamak mümkündür... İttifak'ın uysal üyesi Türkiye'nin artık her söylenene evet dememesi, herhalde bir sonuç doğuracaktı. Suriye'de ABD ile farklı çizgilere düşmemiz olayın başlangıcıydı. Rusya ve İran'la kurulan yakın ilişkiler de, patron ABD'nin kabul edebileceği durumlar değildi. Sonuçta yapılabilecek her şeyi yaptılar. FETÖ ile işbirliğinden başlayarak Rıza Zarrab'ı itirafçı konumunda kullanmaya kadar uzanan alanlarda, Türkiye'yi kuşattılar. PKK/PYD'nin silahlandırılması bile yeterli bir ceza değil miydi?

CHP de böyle olabilir mi?
Burada anlamamız mümkün olmayan durum, CHP'nin de bunlarla aynı titreşim katsayına girmesiydi! Gerçi bir muhalefet partisinin ülkenin çıkarlarına değil PKK terörizminin amaçlarına yönelik politika izleyebileceğini HDP örneği ile görmüştük. Ama CHP'nin de ABD'nin Türkiye aleyhindeki eylemlerine ve algı operasyonlarına katkıda bulunur duruma düşeceği nasıl hayal edilebilirdi? CHP'yi ele geçiren ama bir türlü seçim kazanamayan kaset güdümlü yönetimin başındaki Bay Kemal, geçmişte de siyasi nezakete sığmayan söylemlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmıştı.
Bu kişinin yakın geçmişteki ayıplı davranışlarını unutanlara, Ahmet Kekeç'ten alıntıyla bir hatırlatma yapalım:

Ahmet Kekeç'in saptamaları
- FETÖ'nün ürettiği "kirli malzemeler" onda toplanıyor, niyeyse... Onun aracılığıyla servise konuluyor... İsmi Kemal Kılıçdaroğlu. CHP'nin genel başkanı... Hatırlar mısınız, bilmem... 51 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Reyhanlı saldırısından sonra kameraların karşısına geçti ve "Bu insanların katili Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye bir açıklama yaptı... Başlangıçta bunun, herhangi bir "açıklama" olduğunu düşündük. Hayır, bu herhangi bir açıklama değildi. Karartma işlevi görüyordu. Bunu daha sonra, MİT TIR'ları baskınının teferruatı ortaya çıktığında öğrendik. Sanki bir "işbölümü" söz konusuydu.

Şecaat arz ederken
- Müddei olduğu konulardan biri "yolsuzluk..." Başkalarına "Yolsuzluk yapmadığınıza ilişkin belge getirin. İftiramın, iftira olduğunu kanıtlayı" diyor ama kendi cürümleri hatırlatıldığında kulağının üstüne yatıyor. Mesela, emzikteki torunu SGK üyesi yapıldı... İki çocuğu, öğrencilik yıllarında "erken emeklilikten" yararlanmak için bir işadamı tarafından SGK çalışanı gösterildi... Mütevazı bir geliri olan kızı, Buz Rezidans'ta milyon dolarlık daire satın aldı. Bunlar nasıl oldu? Buz Rezidans'taki dairenin fiyatı, Erdoğan'ın yurtdışına kaçırdığı iddia edilen paradan daha yüksek...

Fuat Avni'nin çantacısı
- Bu arada ilginç bir ayrıntı: Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yolsuzluk belgesi" diye sunduğu sahte varaka, geçen yıl, Said Safa adlı firari FETÖ'cünün sosyal medya hesabından paylaşılmıştı. Bir "üretim"le karşı karşıyayız sizin anlayacağınız... Peki Said Safa kim? İsim tashihine giden (Muhammet Said Solak olan ismini Said Safa diye değiştiren) bu sahtekâr, "Fuat Avni" hesabının kurucusu ve isim babasıdır. Bir "hain"dir!... Kılıçdaroğlu, işte bu adamın "çantacısı" olmuş. Kendisini bu durumlara düşürmüş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA