Toprağın altından ya da denizlerin derinliklerinden çıkartılan petrol ve doğalgaz, bazen ulusları bazen de teokratik rejimleri, hanedanları, diktatörleri ve silah tüccarlarını zengin ediyor. Bizim de içinde bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasının acı kaderi böyledir.

Kaderi onlar belirledi
Bu kaderi bu bölgenin insanları belirlemedi... Birinci Dünya Savaşı'na dayanan yıllarda ve savaş boyunca bu kaderi İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin diplomatları ve petrole dayalı hesaplar yapan bankerleri ile Siyonist teorisyenler belirlediler. Osmanlı'dan kopacak topraklarda hem bazı Arap aşiret reislerine hem de İsrail'e devlet kurmaları için yol açtılar. Sonuçta Osmanlı yönetiminde 400 yıl süren barış sona erdi. Ve kargaşa hâlâ devam ediyor.

ABD'nin silah ticareti
Şimdi bölgede İngiltere'nin ve Fransa'nın yerinde Amerika var. Ama Birinci Dünya Savaşı adeta devam etmekte ve bugünkü ABD'nin bu bölge ülkelerine silah satmaktan başka belirgin bir politikası olmadığı için, Ortadoğu'nun kalıcı bir istikrara kavuşması uzak bir ihtimal olarak duruyor. ABD'nin Irak'a müdahalesi ise hem bu ülkenin felaketi oldu hem de Suriye'ye yansıyan istikrarsızlık yıllar süren bir iç savaşa dayandı. Sonuçta Rusya da önemli bir aktör olarak bölgeye yerleşti.

Yalanların diplomasisi
Bu arada yalanlar üzerinde kurulu bir diplomasi Ortadoğu'ya özel olarak uygulanmakta. Örneğin ABD yabancı bir ülkeye silah sattığı zaman, bu ülkedeki özgürlüklerin ve demokrasinin sağlığını Amerikan Kongresi denetler. Eğer o ülke belirli demokratik standartlara uymuyorsa, Kongre silah satışına izin vermez. Bu açıdan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkeler, ABD'den rahatça silah aldıkları için teoride demokratik sayılıyorlar.

Bitmeyen sorular
Bu tabloda Körfez'deki Katar Krizi nereye dayanacak bilemiyoruz. Kuzey Irak Kürtlerinin bağımsızlık arayışı yeni bir iç savaşa yol açar mı? ABD'nin silahlandırdığı YPG Suriye'nin yarınında nasıl bir rol oynar? Bölgedeki Sünni-Şii gerginliği yüzünden Filistin Davası'nın gündeme girmesi imkânsızlaşıyor mu? Bütün bu sorulara cevap aranan bir coğrafyadayız ve her gelişmeden biz de hem doğrudan hem dolaylı biçimde etkileniyoruz.
Özetle, demokrasimizin, bütünlüğümüzün, güvenliğimizin ve egemenliğimizin kıymetini bilelim ve birbirimizle kavga etmeyelim.