Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün 1975'teki İran ziyareti başlarken Tahran havaalanındaydık... Devrik İran Şahı Korutürk'ü karşılarken, 12 yaşındaki Veliaht Prens de Mısır'a gitmek üzere uğurlanıyordu. Veliaht prensi uğurlamak için o zamanki İran yönetiminin tüm önde gelenleri sıraya dizilmişti. Başta Başbakan olmak üzere yaşını başını almış o İranlılar, 12 yaşındaki veliahdın elini öpüyorlardı.
Yeni veliaht
Biz Türk gazeteciler bu tabloyu bir film izler gibi izledik... O gün yine Atatürk'ü neden sevdiğimi anladım... Eğer bizde de hâlâ saltanat devam etseydi, bizim minik şehzadelerin ellerini öpmek için devlet erkânı kuyruğa girecekti. Ve önceki gün dünya televizyonları ve medya 81 yaşındaki Suudi Arabistan Kralı Selman'ın, yeğeni Muhammed Bin Nayef'in yerine oğlu Muhammed Bin Selman'ı veliaht olarak atadığını duyuruyordu.
Reformcuymuş
Bu atamanın arkasında acaba Donald Trump ve ABD ile Suudi Arabistan arasındaki silah ticareti mi var? Ya da Suudi yönetiminde ağırlıkları olan İngilizlerin ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin, bu atamadaki katkıları ne ölçüdedir? Bütün bu ihtimaller üzerindeki spekülasyonların ötesinde beni güldüren yorum, yeni veliahdın genç olması dolayısıyla Suudi Arabistan'daki reformcuların mutlu oldukları şeklindekiydi.
Yemen macerası
Katar'a uygulanan ambargonun ve boykotun arkasında bu yeni veliahdın bulunduğu şeklindeki söylentiler oldukça fazla. Ayrıca bu yeni veliahdın Suudi Arabistan'ı Yemen macerasına soktuğu da biliniyor. Bu arada eski veliahdın da Türkiye'ye yakın bir isim olduğu biliniyor.
Petrolden pay almak
Bütün bu yorumları bir kenara bırakırsak kadınların otomobil kullanmasının hâlâ yasak olduğu bu ülkede galiba 20 bini aşkın prens var... Ve bu ülke gerek Batı Avrupa ülkelerinin gerekse Amerika'nın gözbebeği. Petrol gelirlerinin paylaşılmasından pay alma kaygıları dolayısıyla kimse Suudi Arabistan'da demokrasi ya da özgürlükler ne durumda diye sorgulamıyor. Ve sadece yaşı 30'larda diye yeni veliahda reformcu denilmesi kabulleniliyor.