Alman Bild am Sonntag gazetesine demeç veren Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Alman Başkanı Martin Schulz, muhalefet partisi milletvekillerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin tutuklanması karşısında Türkiye'ye dönük ekonomik yaptırım uygulanmasının seçenekler arasında olduğunu söylemiş.
Ekonomik yaptırımlar
Schulz, muhalif vekillere ve fikir özgürlüğü yüzünden tutuklananlara yardım etmek için Türkiye ile görüşmekten yana olduklarını belirtmiş... Schulz, "Türkiye'deki bu durumun böyle devam etmesi halinde Avrupa, ekonomik yaptırımlar dahil bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacaktır. Türkiye'nin yıl sonuna kadar Gümrük Birliği konusunda reformları yerine getirmesi gerekiyor. Muhalif vekillerin ve gazetecilerin tutuklanmasının devam etmesi halinde Gümrük Birliği'nin genişletilmesi hayal olacaktır" demiş.
Bir yorum
Alman devlet radyosuna bir demeç veren Handelsblatt gazetesinin Brüksel muhabiri de "Ekonomi Tayyip Erdoğan'ın zayıf karnıdır. Yeni oluşan sınıflar, en büyük ekonomik ortak AB ile ara açılırsa huzursuz olurlar" demiş.
Evet... Durum bu merkezde. Avrupa Birliği Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulamasın diye yapmamız gerekenleri, şöyle bir düşünmemizin zamanı galiba gelmiş bulunuyor.
Ne yapmalıyız?
Acaba 15 Temmuz gecesi halka ateş açan, TBMM'yi bombalayan, tankları, helikopterleri, jetleri kendi ülkelerini vurmak için kullanan ordu mensuplarına "Üstün Hizmet" madalyası versek ve onları tutukladığımız için kamuoyu önünde özür dilesek, Avrupa Birliği bize karşı yumuşar mı?
Bazı adımlar
Ya da yandaşlarını sokağa davet eden ve o gece 42 kişinin katledilmesine neden olan HDP Eş Başkanı'nı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstersek.
Resmi Gazete'nin yayınına son verip, Cumhuriyet gazetesini devletin de sözcüsü haline getirsek. Bütün eğitim kurumlarını da FETÖ'cülere teslim etsek...
Açıkçası akılsızlıkların uluslararası ilişkilere egemen olması son derece üzücüdür. Şu anda bu durumu AP'nin Alman Başkanı Martin Schulz temsil ediyor.