Acaba Rusçada "Beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı" söyleminin eş anlamlısı bir cümle var mıdır? Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zakharova bir gazeteye verdiği demeçte, Türkiye'nin "Emperyal hırs"ının yeniden ortaya çıktığını iddia etmiş. Bu demeci okuyunca, ister istemez bu hanımın bizi anladığını zannederken ne kadar yanlış anladığını da düşünmeden edemedim.
Zakarova şunları söylemiş:
- Ankara, Türkiye -Suriye sınırındaki durumu kötüye götürüyor. Provokasyon yapıyor. Hatta bu artık provokasyon bile değil, saldırganlık diyebiliriz.
Emperyal hırsmış
- Uzmanlara da kulak verdiğimizde Türk siyasi elitler, Türkiye'nin "Emperyal" hırsının tekrar ortaya çıktığına dair sinyaller veriyor. Eğer bu böyle ise o zaman şu anda Ankara'nın davranışlarına sesini çıkarmayan Avrupa ülkelerine Osmanlı'nın kendilerine neye mal olduğunu hatırlatmak isterim.
Güney sınırındaki terörist sızmalara karşı önlem alan Türkiye'yi kolayca suçlayan ve Türkiye'nin kendini savunma güdüsünü "Emperyal hırs" biçiminde yorumlayan bu hanım "Bizim Suriye topraklarında ne işimiz var" sorusunu da gündeme getirseydi... Ve sonunda "Uzmanlara kulak verirsek bugünkü Rusya'nın yönetimi, Sovyetler'in Doğu Avrupa'da ve Afganistan'da sergilediği hataları tekrarlar görüntü veriyor" deseydi daha doğru olmaz mıydı?
Kim hasta adam?
Maria Zakharova demecinde Osmanlı'nın dağılma sürecine de değinmiş ve "Osmanlı'ya 'Avrupa'nın hasta adamı' deniliyordu. Türkiye tekrar 'Avrupa'nın hasta adamı' olmak istiyor mu, pek sanmıyorum" diye konuşmuş.
Acaba bu demeci vermeden önce "Avrupa'nın Hasta Adamı" Osmanlı'nın topraklarına göz diken Rus Çarlığı'nın başının ne tür belalara girdiğini ve sonunda bu hırsın, Çarlığın çökmesi ile sonuçlandığını okumadı mı?
Tarih okumaları
Rastlantı bu ya... BBC'nin savunma ve diplomasi konularındaki uzman muhabiri Jonathan Marcus da dün Osmanlı ile Rusya ilişkilerini inceleyen bir haberde, "Kırım Savaşı"nı ve sonuçlarını yazmıştı. Osmanlı topraklarına göz diken Rus Çarlığı'na karşı Osmanlı'nın yanında İngiltere ile Fransa'nın yer aldığı bu savaş dört yıl sürmüş, milyona yakın insan can vermiş ve 1856'daki Paris Antlaşması ile Çarlık Sevastopol'u bile boşaltarak, yenilgiyi kabul etmişti.
Neyse... Bu hanım Türkiye'nin "Emperyal hırsı" ile uğraşacağına "Biz neden petrol fiyatının her düşüşünde iflas mı ediyoruz duygusuna kapılıyoruz? Ekonomimiz bu haldeyken bizi Suriye'ye hangi tür bir hırs sürükledi" sorusuna cevap arasaydı daha doğru olmaz mıydı?