Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Erdoğan'la Putin Paris'te buluşsalardı uzlaşma çıkar mıydı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin bir masada karşılıklı otursalardı, bu görüşmeden acaba uzlaşma mı çıkardı yoksa taraflar kendi savlarını tekrar ederek mevcut uzlaşmazlığı yarına mı taşırlardı? Erdoğan'ın ve Putin'in 30 Kasım Pazartesi günü Paris'te gerçekleştirilecek "İklim Değişikliği Zirvesi"ne katılacakları biliniyor. Ama şu ana kadar saati belirlenmiş bir ikili görüşmenin söz konusu olmadığı da bilinmekte.
Bir siyasi krizi aşmaya çalışan aktörlerin dünya görüşleri ve krize yaklaşımları bir yerde krizin içeriği kadar önemlidir. Bunlar genellikle aynı dünya görüşünü, aynı tarihsel referansları, aynı ideolojiyi ve en önemlisi aynı çıkarları paylaşmazlar... Dolayısıyla yaşananları da farklı algılarlar.

İlgi çekici bir anket
Tarihte birbirlerine zıt konumları ve dünya görüşlerini temsil eden isimler canlansalardı ve aynı masa çevresinde toplansalardı, acaba tarih büyük uzlaşmalara sahne olur ve akışı değişir miydi? Gerçek olaylar üzerinde kurulu romanlar yazan Irwing Wallace bu romanlar için topladığı bilgileri "People's Almanac" başlığı altında bir ansiklopedide toplamıştı 1970'li yıllarda... Kitabın en ilgi çekici bölümünde bir anketin sonuçları vardı.

Aynı masa çevresinde...

Wallace ünlü kişilere "Tarihte yaşamış ve bugün de yaşamakta olan kişilerden hangilerini aynı sofrada bir araya getiren bir yemek daveti verirdiniz" diye sormuştu... Cevap verenler genellikle Hz. Musa'yı, Hz. İsa'yı ve Hz. Muhammed'i, ya da Karl Marx'la Adam Smith'i aynı masada buluşturmayı hayal ettiklerini söylemişlerdi. Bunun yanında Arşimed'i Einstein'la, Napoleon'u Hitler'le buluşturmak isteyenler de vardı...

Neleri konuşurlardı?

Böyle bir anket Türkiye'de yapılsaydı acaba yaşamış ve yaşayan hangi kişileri aynı masada yemek yemeye davet ederdiniz? Örneğin Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Atatürk, İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Tayyip Erdoğan aynı masada bir arada bulunsalardı, neler konuşurlardı? Ya da Bediüzzaman Said Nursî bugün Fethullah Gülen'le karşı karşıya gelseydi onu "Kendine gel" diyerek uyarır mıydı?

Beklemek en doğrusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in Paris'te karşılıklı oturmaları ihtimaline dönersek... Aynı masada Baltacı Mehmet Paşa ile Çariçe Katerina da bulunmayacaklarına göre, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin tarihine girmezlerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan acaba Rusya'nın Türkiye'ye uygulamayı düşündüğü ekonomik ambargo benzeri önlemlere değinerek, "Mesela Akkuyu Nükleer Santralı'nı yapmaya talip en az 10 ülke vardır, isterseniz siz yapmaktan vazgeçin" der miydi?
Sanırım bu buluşma hakkında spekülasyon yapmak yerine, buluşmanın gerçekleşmesini beklemek daha doğru olacaktır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA