Acaba uçaklarının Türkiye-Suriye sınırında düşürülmesine tepki gösteren Ruslar ve bu konuda Türkiye'yi hatalı bulan Türkler "Rus savaş uçağının o bölgede ne işi vardı" sorusuna cevap bulmayı da denemekteler mi?
Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısı'nda söylediklerini görmezden mi geleceğiz? Bu konuşmanın bazı satırbaşlarını hatırlayalım...
Orada ne işi vardı?
"- Dün sınır ihlali yapan 2 uçak, 5 dakikada 10 defa uyarıldı. Uçaklardan biri Suriye'ye yönelirken diğer uçak ısrarla Türkiye sınırlarını ihlal etmiştir. Bu uçağın, Rusya'ya ait olduğu, daha sonra Rusya'dan öğrenilmiştir."
"- İki uçağın DAİŞ'e saldırdığı öne sürüldü fakat Rusya'nın abluka altına aldığı Bayır Bucak bölgesinde IŞİD yoktur. Kimse kimseyi kandırmasın... Sürekli bu konuda uyarılarda bulunulmuştur."
"- Türkiye bugüne kadar sabrını zorlayarak, gelişmeleri barış içinde takip etti ama böyle bir durumda sessiz kalmamızı kimse beklemesin. Sınırlarımızı korumak zorundayız ve soydaşlarımızı korumak zorundayız."
Putin Bush'a benziyor
Bu noktada bir durum muhakemesi yapmamız da gerekmiyor mu? IŞİD'le mücadele edeceğini söyleyerek Rusya'yı Suriye'deki iç savaşın Esed cephesine katan Putin, acaba siyasi davranışları kendisine çok benzeyen eski ABD Başkanı George W. Bush'un, ülkesini de dünyayı da ne tür serüvenlere sürüklediğini hatırlamıyor mu? ABD'nin Afganistan'daki ve Irak'taki askeri varlığının yarattığı sonuçların hâlâ onarılmaları adeta imkânsız olan yaralara yol açtığını, sadece Obama mı görebiliyor?
Başarı için kriz şart mı?
Putin aslında başarılı bir lider... Yeltsin döneminde kokuşmuşluğun merkezine dönüşen Rusya'yı yeniden itibarına ve istikrara kavuşturdu. Ama bu başarısını sürdürmesi için, Kırım'da başlayan, Ukrayna'da devam eden ve şimdi de Suriye'de süren dış krizlerin de mimarı olması gerekli miydi? Düşünün ki Rusya IŞİD'e karşı mücadelede ABD ve Avrupa Birliği üyeleri ile işbirliği yaparken, aynı anda Ukrayna Krizi dolayısıyla Rusya'ya karşı uygulanan ambargo devam etmekte.
Barış aklın gereğidir
Bu noktada nefes almamızı sağlayan gelişmeler de var... Diplomasinin ve siyasetin yolları hâlâ açık... Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rus meslektaşı Lavrov'la görüştü... Lavrov'un son açıklamaları da, bu yolda ışık tutar nitelikte. Ve aklı başında kimse, Türkiye ile Rusya'nın bir sıcak savaşın tarafları olmalarını isteyemez. Ama unutmayalım ki, savaş kışkırtıcıları ve kriz bağımlıları da bu coğrafyada fazlasıyla vardır... Bunlar Türkiye ve Rusya'nın kriz konularını aşmaları iyi ilişkileri sürdürmeleri halinde, hasta derecede mutsuz olurlar.