Aslında komşumuz Yunanistan, Türkiye siyasetinin ve partilerinin tarih içindeki ve yarına dönük olarak da gelişmelerini gözlemleyebileceğiniz bir laboratuvar gibi değil mi? Çok köklü partilerin eridiği, yeni çıkan partilerin de sosyo-politik ve ekonomik fiyaskoların mimarları olmaya aday konumda bulundukları bir laboratuvar...
Bilge dostum Herkül Millas arşivime koyduğum bir yorumunda, PASOK'un ikilemini şöyle anlatmıştı:
- Tarihî büyük katkılarına ve en iyi niyetlerine karşın zamanaşımı yüzünden düşüşe geçen bir partinin durumu öğretici olabiliyor. Bir zamanlar çok başarılı bir partinin dönemi bitmiş, miadı dolmuş, misyonu tamamlanmış olabilir. Aklımda CHP de var. Böyle partiler daha uzun zaman hayatta kalabilirler.
Müzelik partiler
Millas hep var olan ama siyaseten bir başarı sağlaması mümkün olmayan partilere de örnek olarak Yunan Komünist Partisi'ni vermişti:
- Yunan Komünist Partisi hâlâ sapasağlam ayaktadır, ama düzenli bir müze gibidir. Belli ahlaki değerlerin ve bir idealin bayrağıdır. Ama işlevli değildir. Daha çok, bayramlarda ortaya çıkan geleneksel giysili efeler gibidirler: Onları herkes sever, onlarla fotoğraf çektirir, ama insanlar, örneğin, dükkânlarının yönetimini onlara vermeyi pek istemezler.
Bizde Komünist Parti geleneğin bulunmadığı ama Milliyetçi Parti geleneğinin var olduğunu hatırlayarak da değerlendirebilirsiniz Millas'ın bu yorumunu.
Yenilgi unutulabilir mi?
Bizim partilerimizin sözcülerinin koalisyon ortağı olmak arayışına dönük dürtülerini ve bu dürtüleri gizlemeyi amaçlayan iddialı söylemlerini izlerken, PASOK ile bizim CHP'mizin benzetilmelerini gerçekten ilgi çekici buluyorum. Örneğin her seçimin kronik yenilmişi CHP'nin sözcülerinin koalisyona dönük iddialı söylemlerinin arkasında, son seçimdeki yenilgiyi unutturmak gibi bir dürtü olamaz mı? Kılıçdaroğlu'nun Bahçeli'ye başbakanlık teklif etmesini böyle algılamadınız mı? Ya da acaba CHP yeni bir misyon bulamadığı için mi, seçimlerde iktidara alternatif olamıyor?
HDP ve SYRİZA
Bunun gibi özellikle HDP'lilerin kendilerine çok yakın buldukları ve komşumuzdaki ana akım partilerinin yerine geçen Yunanistan Başbakanı Çipras'ın "SYRİZA"sının kaç kuşak var olabileceğini de merak etmiyor musunuz? Yunanlıların ekonomik bunalımlarını çözmek iddiasıyla iktidar olan ve şimdi bu ülkeyi Avrupa'dan dışlanma noktasına getiren "SYRİZA", Yunanistan'ı daha büyük bir bunalıma taşıma noktasında... Bizde de "Açılım Süreci"ni yetersiz bulup ülkemizi "Gerginlik Sürecine" taşımayı amaçlayan söylemleriyle HDP kaç kuşak daha var olabilir?
Akıl kıtlıkları
Bütün bu bilinmezleri irdelerken bazı akıllı sözleri hatırlatarak yazıyı noktalayalım:
Olayları yönlendiremediğiniz zaman kendinizi yönlendirmeyi deneyin.
Başkasının bilgisi ile biz de bilgili olabiliriz, ama başkasının aklı ile biz de akıllı olamayız.
İnsanlar hafızalarının zayıflığından sık sık şikâyet eder ama kimse aklının kıtlığından şikâyet etmez.