Böyle garip bir siyasi tabloya dünyanın demokratik ülkelerinde pek rastlanılmaz... Düşünün ki genel seçimlere sayılı günler kalmış... Ve "Ana muhalefet partisi" bu seçimlere de"İktidardaki partinin alternatifi" olarak girmiyor.
Oysa 12 yıl iktidar olmak, en başarılı partileri bile yorar, yıpratır... Tıpkı "Metal yorgunluğu" gibi, bir de "İktidar yorgunluğu" vardır. Üstelik Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bir soruna çözüm ürettiğiniz zaman, en az on tane yeni sorun türer... Örneğin "Silahlar sussun, siyaset konuşsun" dersiniz... Bakarsınız ki, konuşkan siyasete de silahlılar yön verir...
Muhalefet krizi
Ve 12 yıllık iktidardan sonra bile AK Parti'nin iktidara tek aday olarak görülmesi garip değil mi? Bu tablo Türk siyasetinde çok ciddi bir "Muhalefet krizi"nin var olduğunun kanıtı değil midir? Kısacası 7 Haziran genel seçimlerinden sonra özellikle CHP'nin iktidara alternatif bir parti olmak için yeniden yapılanma sürecine girmesi, Türk demokrasisinin sağlığının korunması açısından kaçınılmaz bir gerektir. Çünkü CHP'nin de temsil ettiği kitleler var... Bu kitlelerin kendilerini "Ebedi ve ezeli ezikler" olarak hissetmeleri iç barışta ve istikrar arayışında yaralar açıyor.
Kronik muhalefet
CHP'ye oy verenlerin ümitsizlikleri bunların bir bölümünü sokak eylemlerine, bir bölümünü ne olduğunu tam bilmedikleri HDP benzeri partilere oy vermeye, bir bölümünü de "Şu Pensilvanya Örgütü ne yapacaksa artık yapsın" beklentisine bile yönlendiriyor.
Bu söylediklerimizin somut kanıtını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Habertürk'ten Kübra Par'ın sorularına verdiği cevaplarda bulabilirsiniz... Bu söyleşide Kılıçdaroğlu"İktidar olmak" gibi bir hedeften söz etmek yerine "Yüzde 35 hedef koymuştuk. Yakalayacağımıza inanıyoruz. Hedefe yaklaşırsak ya da tutturursak güzel olur, ama altında kalırsak iç sorgulama yapılmalı" diye konuşuyordu.
Yeni bir dönem
Kılıçdaroğlu "Yüzde 35'in altında oy alırsanız çekilir misiniz" doğrultusundaki soruya ise "Siyasette başarılı olup olmadığınızı kamuoyunun nabzını tutarak öğrenebilirsiniz. Bu kritere göre bakıp değerlendirmek gerekir" şeklinde cevap veriyordu.
Evet... 7 Haziran genel seçimlerinden sonra "Muhalefet krizi"ne çözüm üretmek, yeni bir anayasa yapmak gibi öncelikli maddeler arasında bulunmalıdır.